Bu gün Thassos Adası Etrafında Bir Tur Yapacağız.

Sabah erkenden uyanıp Prinos ' da sahili dolaşıyorum.
Bu gün adanın çevresini dolaşırken beğendiğimiz plajlarda yüzecek , acıktığımız zamanlar da durup yemek yiyeceğiz. Dün bize önerdiği yerden memnun kaldığımız Hotel Prinos 'u işleten iyi İngilizce komuşan bayan 'a kahvaltılık bir şeyleri  nerden alabiliriz ? diye sorduğumuzda Camping of Prinos 'u geçtikten sonra Daidalos girişinde iyi bir Bakery  (Pastane) var diyor.
Yol üzerinde kolayca bulduğumuz bu yerden pohaçalar , simitler alıp yola devam ediyoruz.
İlk geldiğimiz sahilde beach tarzı bir yerle karşılaşınca kahvaltı için Skala Sotira ya geçiyor , sahildeki bankta marketten aldığımız sıkma portakal suyu eşliğinde kahvaltımızı ediyoruz.
Bu pastaneninde börek çörekleri mükemmel seviyede güzeldi.Yol üstünde Klisma 'da ki plaja uğrayıp eşyalarımızı şezlonga bırakıyor ve soluğu denizde alıyoruz. Çıkınca sabah kahvemizi 2 Euro ödeyerek şezlongumuzda içiyoruz. 
Thassos 'da bizim gördüğümüz onlarca plajda şezlong şemsiye ücretsiz. Yalnız bir şey yiyip içmeniz gerekiyor. Yalnızca bir kahve içip gün boyu şezlongları kullanabilirsiniz. Oradan Skala Marion 'a geçiyoruz.
Burası biraz daha büyük bir yerleşim yeri koyunda plaj yanı sıra balık restoranları da bulunuyor.Burada tavla bir çok cafe de bulunuyor ve yaygın bir şekilde oynanıyor.
Oradan ayrılıp yola çıkınca ıssız ve çok güzel bir koyla karşılaşıyoruz.
Buraya da girsek mi diye düşünüyoruz , fakat ada da 65 tane koy bulunuyor , her birine girmeye kalksak bir günde ada çevresini dolaşmak hayal olacak , o yüzden yolda ilerliyoruz. 
Tripiti beach 'e geldiğimizde ilk ve tek 4 yıldızlı bir otelle karşılaşıyoruz. Burada güzel ve upuzun bir kumsal bulunuyor , hafif dalgalı denizinde yüzüyoruz.
Ben burada hayatımda ilk kez dalgalanan bir denizin suyunun bulanmadığını görüyor ve nedenini merak ediyorum.Oradan sonra büyükçe bir sahil kasabası olan Limenaria ' ya geliyoruz.
Hava çok sıcak olduğundan arabayı park edip sahilde gölge bir cafe buluyoruz.
Masaya bu sıcakta ikram olarak bir şişe soğuk su getriyorlar , 2 buzlu kahve sipariş veriyoruz ve yine ikram olarak yanında birer dilim kekle servis yapıyorlar.
Güzel bir manzara eşliğinde 2 kahveye 5 Euro ödüyor , kasabayı biraz dolaşıyor ,
arabaya binip bir sonraki plaja geliyoruz.Buraya girsek mi ? diye düşünürken sahili beğenince aracı adanın her yerinde olduğu gibi ücretsiz olarak parkedip restoranlar 'a bakıyoruz.
Burada plajın üst tarafında 7 - 8 tane yan yana restoran bulunuyor. Bir tanesine girip yemek yemeye karar veriyoruz.
Önce 1 karaf şarap istiyoruz.
Yemekte meze  tabağı ,
Karışık Izgara ahtapot ,kalamar tabağı ,
balık siparişi veriyor ,
yemek sırasında bu sıcakta biraz abarttığımızı fark ediyoruz.Yemek sonrası bu güzel koyda yüzmeliyiz diyerek denize giriyoruz.
Daha sonra geldiğimiz Potos 'da aracımızı pansiyonların birisinin parkına bırakıp sahile iniyoruz. Burası gece hayatının da olduğu bayağı büyük bir sahil kasabası ,
Sahilinde beach 'ler , barlar bulunuyor. Sahilinde yürüyüp yola devam ediyoruz.
Bir sonraki  plaj olan Psili 'nin  çok güzel olduğunu görünce sahile inip kendimizi denize atıyoruz.
Sabah yola çıktığımızda ilk izlenimimiz adanın bu tarafının çok güzel olmadığı şeklinde olsa da ilk bir kaç km. 'den itibaren inanılmaz güzellikteki koylarla karşılaşınca benim günlük ortalama 4 kez kadar denize girme sayım bu gün bayağı yukarıya çıkıyor.
Daha sonra geldiğimiz plaj olağanüstü bir manzaraya ve denize sahip .
Saat akşam 6:30 'a  yaklaşıyor , sahilde denizin dibindeki bir şezlonga oturup biraz dinleniyor , fakat bu güzel denizde yüzmeden olmaz deyip kendimizi sakin sulara atıyoruz.
 Sahilde kalamar avcılığı da yapılıyor. Yola çıkınca ıssız bir tepede gördüğümüz bankta oturup manzarayı izliyoruz.
Bu gün bayağı yorulsak da bir sonraki kasabaya gelince
sahilde bulduğumuz bir kabinde kıyafetlerimizi değiştirip piyasa caddesine çıkıyoruz.
Bu cadde de barlar ve restoranlar bulunuyor . Turistik trende insanları gezdiriyor.Yemek öncesi bir barda sahile karşı koltuklara oturup uzo içiyoruz.
Uzo pek alışkın olmadığımdan mı nedir , bana saf alkol kokusu varmış gibi geldi. Bizim rakı bana göre çok daha iyi. Güneş batınca sahilde biraz dolaşıp kendimize bir restoran bakıyor , bir tanesine oturuyoruz.Yemek olarak Izgara Ahtapot ,
Jumbo karidesli makarna  yiyoruz.
Meyve olarak üzüm ikram ediyorlar.
Yarın adanın dağ köyü Kazaviti 'ye ve plajlara gidip akşamüstü feribotla Kavala 'ya döneceğiz.

Bugün Thassos Adasında Denize Girip Akşamüstü Ayrılacağız

Sabah erken kalkıp sahilde dolaşıyor,
denize giriyoruz.
Daha sonra otelimizin işletmecisi bayanın önerdiği Kazaviti 'ye gidiyoruz. Et yemekleriyle tanınan Kazaviti 'ye sabah geldiğimizde in cin top oynuyor .
Kahvaltıyı burada yapmayı düşünsek de kahvaltı veren bir yer görünmüyor. Karşılaştığımız ilginç bir şey ise meydan 'da yerleri süpüren siyah t - shirt lü gencin üzerinde Beşiktaş Çarşı grubu 'nun logosu olmasıydı . Çocuğun resmini çekerken döndüğü için logosu fotoğrafta çıkmadı.
Çocuğa Çarşı t_shirt 'ünü nereden aldığını sormasam da selamlaştık ve Kazaviti 'den ayrılarak ilk geldiğimiz gün öğle yemeği yediğimiz Prinou 'ya bir kaç km. uzaklıktaki sahildeki Gorgona Aile Lokantasına gidiyoruz.
Restoran 'a geldiğimiz de sıcak kanlı işletmeciye kahvaltı etmek istediğimizi söyledik. Aslında buralarda Türk kahvaltısı olsa iyi olacak fakat maalesef bulunmuyor. İşletmeci bize sempatik bir şekilde şimdi size çay ,
feta cheese (beyaz peynir ) ,salatalık, domates,
 yumurta  getireyim diyor .
Biz zeytinde isteriz deyince tabi ki .diyerek güzel sunumlu servise başlıyor. Kahvaltı için 12 Euro ödüyoruz. Daha sonra dün akşam yemek yediğimiz plaja gidiyor fakat denizi çok dalgalı görünce
oradan ayrılıp başka bir plaja geçiyoruz. Plaj 'da kahve içip yüzüyor ,
sonra ayrılıp Prinou 'ya dönüyoruz.Ne yapalım derken yürüyerek ilk gün çok beğendiğimiz Camping of Prinos 'un plajına geçiyoruz. Burası ince kumdan oluşan kumsalıyla tropik adaları andırıyor. Sahildeki cafe de oturup bir şeyler yiyor ,
sonrasında denize girip yüzüyoruz. Kavala 'ya dönüş saatimiz yaklaştığından Prinos 'a dönünce bir pastane 'de oturup bizde de yapılan Şambaba tatlısından yiyor
ve feribota 'a gidiyoruz.
1 saat 20 dakikalık yolculuktan sı-onra Kavala 'ya ulaşıyor ,
eski şehre bakıyor,
sahilde dolaşıyor ,
Kavala kurabiyesi almak için bir pastane 'ye giriyoruz. Pastanelerde Türkçe yazılar dikkat çekiyor. Kavala 'da çoğu yerde kredi kartı geçmiyor , biz de de fazla nakit olmadığından biraz Kavala kurabiyesi alıp ,
temiz ve ucuz bir fast food 'cuya gidip yemek yiyor, sonra sahilde ki cafelerden birinde oturuyor ,
kahve ve buzlu kahve içiyor ,
çikolatalı waffle yiyoruz.
Daha sonra otobüsümüze binerek İstanbul 'a dönüyoruz.
Thassos adasıyla ilgili aklınıza gelen soruları buradan sorabilirsiniz.