Bugün Romayı Gezeceğiz

Sabah kahvaltı sonrası Kolezyum 'a gitmek üzere dışarı çıkıyor , otele yakın bir pazar görünce uğruyoruz . Burası büyük bir pazar olmasa da giyecek ve yiyecek tezgahları bulunuyor .
Burada ve bir çok yerde , cafe ,restoranlarda çalışanların çoğu Hindistan kökenli gibi görünüyor , neredeyse hepsi oldukça iyi İngilizce konuşabiliyor . Güler yüzlü ,yardımsever ve kibarlar .Bir tezgahta eşim şal beğeniyor , biz fiyatı yüksek bulunca satıcı pazarlık olabilir deyince ben yarıdan az bir fiyat öneriyorum .
Satıcı susuyor ve arkasını dönüyor . Ne yapayım ,benim pazarlık kültürüm fiyatın iyice kırılmasını gerektiriyordu .Pazardan ayrılınca önce tarihi bir meydana ,
sonra içinde tarihi eserler bulunan bir parka çıkıyoruz .
Parkta biraz dolaşıyor , musluktan su içiyoruz.
Roma 'nın bir çok yerinde bulunan musluklardan su içilebiliyor ve ücretsiz . Parktan çıktığımız resimdeki caddede sağda görülen Mas isimli giyim eşyaları satan büyük bir mağaza görüyor , içeri giriyoruz .
Bu 3 katlı kocaman mağaza oldukça ilginç . İçerisi çok eski ,sanki 60 - 70 'lerden beri hiç dokunulmamış gibi görünüyor , çalışanların çoğunun yaş ortalaması yüksek , diğer yandan ilginizi çekecek ve bedeninize uygun ürün bulursanız fiyatlar oldukça iyi . Örneğin benim kafamda tatilde hiç bir alışveriş düşüncesi olmasa da 10 Euro 'ya bir kayak pantolonu , 7,5 Euro 'ya kolsuz şık bir mont alıyorum .Satıcı aksi bir amca vardı ki suratsız mı suratsız , pantolonun fiyatına bakmak isteyen bir adamın eline bile vururken ''ellemeden bak , elini sürme '' diyordu , eşim montları karıştırınca onu da '' dokunmadan bakın '' diye hafiften azarlayınca biz gülmeye başladık . Bu hiç beklemediğimiz Alışveriş sonrası , tarihi kalıntıların olduğu bir parktan geçerek ,
Kolezyum 'a ulaştık .
Buraya metroyla da gelinebiliyor .  Kolezyum futbol stadyumları kadar bir büyüklüğe sahip ve kış olmasına rağmen çevresi oldukça kalabalık görünüyor .
Buradaki gladyatör kıyafetli insanlar parayla resimlerini çektirse de arkalarını döndüklerinde resimlerini çekiyorum .
 Colosseum 'a giriş 12 Euro ve oldukça bir kuyruk var , biz ise çok yer gezeceğimizden bugün buraya fazla süre ayıramayacağız .
Diğer yandan Kolezyum 'a girmeyi ve şehri genelde metro , otobüsle gezmeyi düşünüyorsanız 25 Euro 'ya Kolezyum da dahil olarak 2 müzeye ücretsiz girmekte dahil  3 gün geçerli Roma  Pass Kartı almak iyi bir alternatif olabilir .
Üstelik bu kartla her zaman önünde kuyruk olan Kolezyuım 'a sıra beklemeden girebiliyorsunuz . Hemen karşısındaki bir cafede kahve içmek için oturuyor
fakat menüde fiyatların ortalamanın üzerinde olduğunu görünce kalkıp gezmeye devam ediyor ,
sonrasında tarihi festival ve halk oyunları alanı olan Circo Massimo 'ya geliyoruz .
Burası milattan önce 50 yılında İmparator Jul Sezar tarafından genişletilerek 250.000 izleyicilik bir kapasiteye ulaşmış .
Roma da kendi açımdan keşfettiğim önemli bir konu ise  şu an dünyada gelişmiş medeniyet olarak adlandırılan, algılatılan bir çok şeyin belki daha iyisinin ,belki daha gelişmişinin binlerce yıl önce olduğu yönünde . 
Böyle bir izlenimi daha önceki buradan okuyabileceğiniz Phaselis - Antalya  tatilimizde de edinmiştim .
Bu şehirdeki tarihsel medeniyeti , sade görüntüsü altındaki ihtişamı ne kadar anlatabilirim bilemiyorum , çünkü anlamakta da zorluk çekiyorum . Buradan ayrılınca köprünün üzerinden Tevere nehri üzerindeki İsola Teberina adasını izledik .
Şehir merkezindeki nehir üzerinde yer alan bu küçücük ada sararmış yapraklar arasında çok güzel görünüyordu .
İlgimizin restoranlara dönmesi karnımızın acıktığının işaretlerini verdiğinden yemek için bir yer bakmaya başladık .
Piazza del Drago 10  Trastevere, Roma adresindeki Ponentino restoran 'ın 10 Euro 'luk menüsünü denemek  için zenginliğinden dolayı birazda kafamızda soru işaretleri olarak içeriye girdik .





Tipik bir aile restoranı olan Il Ponentino 'nun ortamı bize çok sıcak geldi ,
restoranın sahibi olduğunu tahmin ettiğimiz kasada oturan 60 yaşlarındaki bayan arada bir masaları gezip müşterilerle sohbet ediyordu . Burası turistik bölgelere yakın olmasına rağmen müşterilerin çoğu İtalyandı.
Ben  fix menüyü yazıldığı gibi okuyarak sipariş verince garson İtalyanca konuştunuz dedi. İtalyanca da çoğu kelime yazıldığı gibi okunduğu için Türkçeye benziyor . Menümüzde ilk gelen ara sıcaklar güzel ve değişikti ,
Eşim 'in yediği Somonlu Makarna güzeldi ,
benim sipariş verdiğim pizza ise hayatımda yediğim en güzel pizzaydı .
Menüden tatlı olarak seçtiğimiz trimisu çok tazeydi .
Yemeğin yanındaki kişi başı 1/4 Litre sofra  şarabı ise vasattı . Roma 'da daha sonra dolaşırken bayağı araştırsak da , böyle güzel ve ucuz bir menüye rastlayamadık . Yemekten sonra oldukça turistik olan Trastevere bölgesinde dolaşıyoruz ,buradaki sokaklar buraya tıklayarak okuyabileceğiniz Antakya 'nın ara sokaklarını andırıyor .
hediyelik eşya mağazalarına bakıyoruz , buradaki çocuk roman kahramanı Pinokyo 'nun boy boy biblolarını izliyoruz ,

daha sonra incelediğimiz tarihi Roma haritasındaki şehrin ana hatlarıyla bugünkü hali arasında öyle bir benzerlik var ki , tarihi haritayı kullanarak bugün bile şehri kaybolmadan gezebilirsiniz .

Navona meydanına geldiğimizde eğlenceli bir ortamla karşılaşıyoruz .
Burada bir yanda canlı heykeller insanlarla resim çektirirken ,
başka bir yerde rengarenk dönme dolap çocukları eğlendiriyor , arka taraftaki standlarda insanlar halka atıyor ,
şekerleme dükkanlarındaki renkler çok hoş bir görüntü veriyor , ben tezgahtarların resmini çekince çalışanlar poz verip foto 5 Euro diye espri yapıyorlar ,
sokak müzisyenlerinin yaptığı müzik ortama ayrı bir neşe katıyor .
Roma 'ya yeni yıl için süslendiği bir dönemde gitmenin bizim için güzel bir tesadüf olduğunu anlıyor ,
meydanı en iyi yerden gören cafe' nin en öndeki masası boşalınca burada bir kahve molası veriyor , etrafı seyrediyoruz .



Navona Meydanından ayrılınca hediyelik eşya dükkanlarının önünden geçiyor , bir mağazada Murano camından yapılmış ürünleri seyrediyor ,
oradan bütün tanrıların tapınağı anlamına gelen Pantheon 'a geliyor ,
ücretsiz girişle içine giriyor , etkileyici duvar resimlerini ,
ortası açık tavanını izliyoruz . Burada bir daire şeklindeki açık tavana bakmak ilginç bir duyguya yol açıyor .


Pantheon' dan ayrılıp biraz ilerdeki harika bir şekilde süslenmiş bir çok markanın bulunduğu alışveriş caddesine iniyor ve mağazaları dolaşıyor ,



Bir spor mağazasının önündeki kalabalık dikkatimizi çekiyor ve içeride imza dağıtan Roma futbol takımı futbolcusunun Brezilyanın milli oyuncusu Maicon olduğunu öğreniyoruz ,

biraz ilerde ise bir mağaza açılışı kokteylinde dj vitrinde müzik çalarken insanlar dans ediyor .
Oradan ayrılınca yine bir meydana çıkıyoruz .
Burada biraz oturup etrafı seyrediyoruz. Bu gün Roma 'da yürüyerek dolaştığımız 10 saat boyunca 10 'dan  fazla devasa büyüklükte meydana uğradık . Sonra ara sokaklarda ayaküstü bir pizzacıda harika pizzalar yiyoruz.
 Roma 'da öğle yemeği için bir çok yerde uygun fiyatlı menüler olsa da akşam olunca bu menülere rastlayamıyorsunuz . Bu yüzden akşam yemekleri çoğu zaman daha maliyetli olabiliyor .

Yarın
buradan okuyabileceğiniz Vatikan 'ın yanı sıra şehrin diğer meydanlarını yürüyerek gezip akşam yemeği için bir arkadaşımızın önerdiği şehre 5 metro durağı uzaklıkta önünde kuyrukların oluştuğu yerel bir pizza restoranına gideceğiz .
DEVAM EDECEK

1 yorum:

  1. Türkiye'de gezilecek yerler, yurt dışında gezilecek yerler ve en güzel tatil önerileri Tatil Ana'da. Ucuz pansiyonlar, ucuz oteller ve diğer konaklama seçeneklerinin arasından gezilecek, görülecek yerler güzel bir tatil düzenleyebilirsiniz.

    YanıtlaSil