Budapeşte'de Büyük Pazar,Balıkçı Tabyası ve Özgürlük Anıtına Gideceğiz.

Çok merkezi bir konumdaki otelimiz Queen Mary oldukça zengin bir kahvaltı sunuyor. Kahvaltı sonrası 1.650 HUF (5 €) ödeyerek bir gün geçerli bilet alıyoruz.Bilet satışı makineler yanı sıra bazı büfelerde  de yapılıyor. Önce metro ile sahile ,daha sonra nehir kenarında biraz yürüyüp

 manzarayı izledikten sonra sahil kesiminde bir çok yerden geçen 2 no'lu nostaljik tramvay ile Vamhaz Krt 1-3 adresinde bulunan Central Market'e gidiyoruz.Burası yiyecek yanı sıra hediyelik eşyalarında satıldığı büyük bir yer. Kahvaltı veya yemek satan ayaküstü büfe-restoranlar yerel yiyecekleri tatma şansı veriyor.Macar yemekleri ağız tadı olarak bize uygun,Dolmayı bayağı büyük yapıyorlar,Macar gulaşı da tabii ki  lezzetli,meyve sebze reyonları zengin ve bazı ürünlerin fiyatları Türkiye seviyesinde veya altında.Bu büyük pazarı dolaşmak oldukça zaman alıyor.Pazarda Macaristan'ın sembol ürünlerinden kırmızı biber'de satılıyor.Dışarı çıkınca yakındaki buz pateni pistine göz atıyoruz.3 saate kadar paten ücreti 3 € ve 30 € depozito alıyorlar.Nehir manzaralı pistte paten yapmak kulağa hoş gelse de gezeceğimiz çok yer olduğundan oradan ayrılıyor,Özgürlük köprüsünü yürüyerek Buda tarafına geçiyor,tramvayla Buda kalesi ve Balıkçı Tabyasına çıkan asansörün bulunduğu yere ulaşıyoruz.Asansör kaleye doğru merdivenle biraz çıktıktan sonra çok dikkat çekmeyen bir konumda ,yukarıya çıkmanın ucuz bir yolu, 6 no'lu otobüsle veya buradan bilgisine ulaşabileceğiniz finiküler ile de (Chain köprüsünün sonunda ) ulaşabilirsiniz.Dönüşte ise tarihi sokakları kullanarak yokuş aşağı yürüyerek inmek yorucu olmuyor. Asansörden inince Kraliyet Sarayı karşımıza çıkıyor.Burası çok geniş bahçeli,devasa bir yer.Burada bahçeleri gezebilir, askerlerin nöbet değişimini izleyebilir, Macar Ulusal Galerisine ve Kale Müzesine gidebilirsiniz.Biz Macaristan Ulusal Galerisinin  girişindeki cafede kahve içip Mattihinas Kilisesinin yanındaki Balıkçı Tabyasına geçiyoruz. Burası balıkçı adını geçmişte bölgede bir balık pazarı olmasından dolayı almıştır.Burası gerek ortamı ,gerekse manzarasıyla insanı şaşkınlığa uğratacak kadar etkileyici bir görüntüye sahip.Burada canlı müzik yapanları dinlerken burçlardan Avrupa'nın en güzel manzaralı arasında olabilecek kadar iddialı olan Tuna nehrini zleyebilir,etkileyici bahçeleri gezebilirsiniz.Karnınız acıktıysa 6 no'lu otobüsün kalktığı meydanın köşesindeki kalabalık restoran'ı tercih edebilirsiniz.Bunu neden söylüyorum ? Biz menüsünde bir çok yerel yemek bulunan bu restoranı pas geçerek yürüyerek aşağıya indik ve karnımız çok acıktığından vakit kaybetmemek için mikrodalga da ısıtılmış çorba içtik.Nagyi Palacsintajoca isimli bu self service restoranda çok ucuza bir şeyler yiyebilirsiniz.Aşağıda ayrıca büyük bir Spar market'in restoranı da bulunuyor.Budapeşte'de o kadar çok gezilecek alternatif var ki ,biz 3 gece 4 gün her yeri gezmekte zorlandık.Bu şehre daha fazla süre ayırmak gerek.Balıkçı Tabyasından aşağıya inince şehrin her yerinden görülebilen Gellert Tepesine (Özgürlük Tepesi)  gitmek önce 47 no'lu tramvaya, sonra Moricz Zsigmont meydanından 27 no'lu mini otobüse biniyoruz.Hop on otobüsler de tepeye geliyor.Bölgede büyük bir park bulunuyor.Şehrin en yüksek yerindeki 14 metre yüksekliğindeki Özgürlük Heykeli etkileyici ,manzarası büyüleyici görünüyor. Tepeden yine 27 no'lu otobüsle aşağıya iniyor ve lüks mağazaların da yer aldığı şehrin en sosyetik caddesi Andrassy ut 29 'da bulunan 
buradan internet sitesine ulaşabileceğiniz  Müvesz Pastanesine gidiyoruz. Burası çok uzun bir cadde ve caddenin sonunda Kahramanlar Meydanı bulunuyor. 1898 kuruluşlu bu pastane tarihi dekorasyonu ve güzel pastalarıyla bizden çok iyi bir not alıyor. Döner platformda o kadar ilginç pastalar var ki 5 dakika kadar platforma bakıp hangisini yiyeceğimize karar veriyor,içecek olarak rose şarabı tercih ediyoruz.Pastanın en güzel tarafı kremasında süt kokusunun hissedilmesiydi.Pastande 2 adet pasta ve 2 kadeh şarap için 10 € ödüyoruz. Akşam yemeği için bir gün önce rezervasyon yaptırdığımız şehrin en kaliteli restoranlarından buradan internet sitesine ulaşabileceğiniz  Muzeum Kavehaz 'da piyano eşliğinde bir akşam yemeği yiyeceğiz. 
Burası masa örtülerinden garsonların davranışına kadar şık bir ortama sahip .
Önce kaşıkta tereyağı ve ekmek getiriyorlar.
Biz kırmızı şarap eşliğinde atıştırmalık olarak salam ,pastırma, kaz ciğeri içeren bir tabak siparişi veriyoruz.
Ana yemek olarak ise biftek
ve Çilekli Sos Yatağında Kızarmış Ördek siparişi veriyoruz.Neden Çilekli Sos derseniz aceleyle menüde ördeği görünce yemeğin tam ismine dikkat etmememden kaynaklandı.
Pek alışılmadık bir yemek olsa da , sonuna kadar yedim ve hiç de fena sayılmazdı. Bu yemek için 2 kişi 60 € ödedik.Ayrıca burada illa ki yüksek fiyatlı yemek yemek de gerekmiyor.Arkamızdaki yaklaşık 15 kişilik masadakilerin bazıları bir şey yemedi ve yalnızca içki içti,bazılarıysa atıştırmalık basit yiyecekler yediler.Yemek sonrası otelimize dönüp uyuyoruz.Yarın Ünlü Szentendre Köyüne, Tarihi Szechenyi Kaplıcalarına Gideceğiz.Akşam yemeğinde ise ilk gece çay içtiğimizde çok beğendiğimiz Kazimir Bistro'dayız.Sonrasında Avrupa'nın Yeni Akım Disco Bar'larının en iyi örneklerinden Szimpla Kertozi'de olacağız.Budapeştede bir sonraki günkü yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder