Bugün Sakız Adasının Batı Yakası Plajlarını Gezeceğiz

Sakız adası gerçek bir şehir yaşamına sahip oldukça büyük bir ada.Bu gün bize göre adanın eşsiz plajlarının yer aldığı batı da bulunan plajlara gitmek için yola çıkıyoruz.Batı bölgesine gitmek için önce virajlı ve asfalt bir yoldan yaklaşık 1.300 metre yükseklikte ki yemyeşil ve güzel bir Çeşme manzarasına sahip Pelinnaio sıra dağlarının tepesine çıkıyoruz.
Kuş sesleri arasında bir süre ilerledikten sonra Oğlak etinden yapılan yemekleriyle ünlü Avgonima köyünü geçiyor ,eşsiz manzaralar eşliğinde bir süre gittikten sonra
toprak bir yoldan kısa bir süre ilerleyerek Elinda plajına iniyoruz.Burası sessiz ,sakin ve ıssız ,kumlu bir plaj,sahili denizi çok güzel, herhangi bir tesis bulunmuyor.
Deniz de küçük balıkların eşliğinde yüzdükten sonra küçük bir yerleşim yeri olan Lithi plajına gidiyoruz.
Lithi plajının arkasında bir kaç pansiyon ve restoran'da bulunuyor.Burada kumsalda şezlong'da var ve adanın her yerinde olduğu gibi ücretsiz.Normal şartlarda sizden bir şeyler yiyip içmeniz bekleniyor.Plaj kalabalık ise siz sipariş için garson bulmakta güçlük çekebiliyorsunuz. Burası sığ ve sakin denizi ile çocuklu ailelerin ilgi gösterdiği bir plaj.
Şezlonglarda dinlenip denize giriyoruz.Sonrasında yola çıkıp Trachili plajına geliyoruz.Bu koya gelen yolun son bir kaç yüz metresi pek iyi olmasa da küçük taşlı kumsalı ve denizi çok güzel,sakin,mavinin bir çok tonunu barındırıyor.
Burada da denizde yüzdükten sonra karnımız acıkıyor ve tepedeki Oğlak etiyle tarihi Avgonyma köyüne gidiyoruz.Köy oldukça sakin görünüyor.
Meydandaki kahvede bir kaç kişi oturuyor.Akşamüstü ve hava hala sıcak. Bu küçük köyde aracımızı parkedip  bayağı aradıktan sonra Asteri restoran'ı bulup
bahçesinde enfes manzaraya karşı oturuyoruz.
Bu saatte restoran oldukça boş.bizden başka burada Bir Alman ,bir de Yunanlı aile yemek yiyor.Burası gerek salaş ortamı gerekse manzarasıyla çok güzel.Yalnız oldukça fazla arı bulunuyor.Arıları uzaklaştırmak için kahve yakıp getirseler de bir aile dayanamayıp kapalı bölüme geçiyor.Biz meraklı arılara rağmen manzarayı bırakıp kapalı bölüme geçmedik.Biz yemek olarak Makarnalı Oğlak
ve Patatesli oğlak siparişi veriyoruz.
Fırında muhtemelen uzun süre pişirilmiş Oğlak eti yumuşacık ,ağızda dağılıyor.Tatlı olarak Ballı yoğur'du seçiyoruz.
Bu tatlı çok basit olsa da doğal olduğundan çok beğeniyoruz.Restoran'ın fiyatları da adaya göre uygun seviyede.
Avgonyma köyünden ve sonsuzluğu hissettiren  enfes gün batımından
ayrıldıktan sonra şehir merkezine gidiyoruz.Sahilde bir cafe de oturup kahve içiyor  , 
sonrasında odamıza gidip uyuyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder