3.Gün Bu Gün Mikanos'un ( Mykonos 'un ) Plajlarını Keşfedeceğiz

Sabah erkenden uyandık ve kahvaltı sonrası kendimizi dışarı attık .

Bir marketten su , bisküvi gibi bazı şeyler aldık . Hava çok sıcak . İlk olarak Ftelia plajına gittik . Saat sabah 9.30 'du ,bu plajda şemsiyeler şezlonglar yoktu tertemiz bir denizi vardı , bir koyun içinde sakin bir yerdi . Öğle üzeri kısa süreli gezide istemediğimiz bir durum meydana geldi .
Araba havaalanının yanından geçerken çalışmadı. Zaten ilk aldığımızda da böyle bir şey yapmış , sonra çalışınca önemsememiştik . Ne yapalım diye düşündük , 10 dakika sonra araba çalışınca geri götürmek üzere yola çıktık , fakat yolda risk aldık ve kararımızı değiştirdik , çünkü yalnızca bir kaç saatimiz kalmıştı ve süre kaybedersek yeterince yer göremeyecektik . Mykonosta Ftelia , Kalafati ,Anna Beach ,Kalo Livadi ,Elia , Super Paradise , Paradise Beach ,Paraga ,Korfos plajlarına gittik . Benim en beğendiğim alttaki resimdeki Ftelia , arkadaşlarımınki Kalo Livadi oldu . Bu arada diğer plajlarda güzeldi . Adada çok sayıda kiralık motosiklet , atv ve 2 kişilik smart marka arabalar oradan oraya cirit atıyor . Çoğu genç ve çılgınca araç kullandıkları için trafikte dikkatli olmak gerekiyor .

Gün boyu plajları dolaştıktan sonra gemiye dönüp üstümüzü değiştirdik ve arabayı teslim ettikten sonra akşam yemeği için bir restoran araştırmaya başladık . Restoran garsonları ilgili ve kibardı . Konuşurken bazıları Türkçe sözler söyleyerek ilgimizi çekmeye çalışıyordu . Hani teklif var ısrar yok derler ya onlar böyle davranıyordu .

Bir restoranın menüsünü inceledikten sonra kararımızı vermiştik . 1 saat kadar dolaştıktan sonra güzel bir meydandaki restorana geri geldiğimizde garson yakın bir tanıdığıyla karşılaşmış kadar sevindi ve bize en iyi masayı verdi .

Zaten sıcak kanlı ve saygılı insanlar ve bu yönleriyle bize çok benziyorlar .

4 kişi 3 çeşit deniz ürünü ve 1 lt. ev şarabına 50 Euro ödedik . Mykonos küçük bir ada olsa da şehir merkezi oldukça büyük . Tek veya iki katlı beyaza boyanmış dar sokaklarda taş evler , dükkanlar , cafeler , restoranlar . Salaş ve şık cafe , restoranların akşam olunca hepsi doluyor .

Ada , masal kitaplarından fırlamış gibi . Değirmenlerin karşısındaki cafelerden birinde bir kaç saat oturup etrafı , denizi , günbatımını seyretmek sizi kısa süreliğinede olsa başka dünyalara götürebilir .

Mykonos diğer adalara göre pahalı bir yer . Güzel bir cafede kahve 2,5 , Bir bardak bira 4 , bir kadeh şarap 5 , kokteyller 8 - 9 Eurodan başlıyor . Bir İskandinav barının önü bir gün önce çok kalabalıktı ve önünde kuyruk vardı . Merak ettim ve garsona burada farklı olan ne var diye sordum . Garson şu sağ ve soldaki yerlerde bizim ,ama farklı olan bir şey yok dedi . Garson mütevazi bir cevap vermişti fakat orasının etkileyiciliği vardı ve kalabalıktan anlaşılıyordu .

Bir konser afişinde ise DJ Tarıg İbrahimle Güzel Mykonos Partisi yazıyordu . Herşey farklı olabilir ama '' Güzel '' kelimesi Türkçeydi .

Gece eşim midesini üşütmüştü. Şehirden gemiye dönmek için otobüsün kalkmasına 20 dakika vardı . Yakındaki bir markete nasıl taksi bulabileceğimi sordum . Marketçi , neden fazla para vereceksin ? otobüs birazdan gelir dedi . Bizde otobüsle gemiye döndük ve uyuduk .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder