Sabah Antalya 'dan yola çıkıyor , yolda beğendiğimiz yerde mola verip beğendiğimiz yerde konaklamayı düşünüyoruz .
Kemer ' i geçtikten sonra Adrasan koyu civarında ana yol üzerinde mola veriyor ,
uzaktan koya bakarak kahvaltımızı ediyoruz . Bu günkü kahvaltı menümüzde gözleme ve çay bulunuyor .
Yola devam ederek Finike 'ye geliyoruz .Finike ' ye bir önceki gelişimizde hava yağışlı olduğundan denize girememiş ve aklımız kalmıştı . Bu yüzden bu turkuaz deniz de yüzmek olmazsa olmazlarımızdandı .
Yüzdükten sonra yola devam ediyor , yine güzel bir koy görünce durup yüzüyoruz .
Yol üzerinde ki her güzel koyda yüzersek çok vakit kaybedeceğimizi fark ederek biraz hızlanıyoruz . Demre civarında güzel manzaralı balık restoranları bulunuyor ,
buralarda en çok reklamı yapılan ise aslında su kaplumbağalarının yemeği olan mavi yengeç .
Bölge çok güzel olsa da şu an yemek yemiyor , yola devam ediyoruz . Restoranların birisinde durduğumuzda bir çift lokantanın sahibine '' buralarda nereye gidebiliriz diye sorduğunda '' yalnızca Demre harabeleri cevabını alıyor . Bende bir şeyler tavsiye etmek istesem de hızla uzaklaşıyorlar . Oysa bölgede görülmesi olmazsa olmaz yerlerden birisi de Kekova .
Biz Kekova 'ya bir kaç yıl önce gidip eşsiz sahilinde yemek yemiş ,fakat Üç ağız tekne turu yapamamıştık . Siz giderseniz bizim içinde tekne turunu yapın . Daha sonra geldiğimiz Kumluca 'da bembeyaz seralarla kaplı uçsuz bucaksız bir araziyle karşılaşıyoruz .
Seraların görüntüsü etkileyici . Yola devam edince Kaş 'a ulaşıyoruz .
Karnımız oldukça acıktığından yol üstünde gördüğümüz Olympos Mocamp 'a girince tesadüfende olsa yemek için çok doğru bir yerde olduğumuzu fark ediyoruz .
Eşsiz bir manzara eşliğinde biraz geç gelse de ,oldukça güzel hazırlanmış yemeğimizi yiyip
turkuaz renkli plajından denize giriyoruz .
Çok beğendiğimizden '' geceyi burada geçirsek mi '' diye düşünsek de , 2 gün sonrası için Dalyan 'da rezervasyonumuz olduğundan uzun bir yolumuz olduğunu düşünüp yola çıkıyor , ünlü Kaputaş Plajında yüzdükten sonra Kalkan 'a doğru devam ediyoruz .
Kalkan 'da sahili izledikten sonra
Dalyan 'a biraz daha yaklaşalım derken dünyaca ünlü Patara Antik Şehrinin de içinde olduğu plaja geliyoruz .
Bu eşsiz plajda yüzüp dalgaları izledikten sonra geceyi çok sevdiğimiz Ölüdeniz de geçirmek fikri ağır basınca eşyalarımızı toplayıp yola devam ediyoruz . Ölüdeniz 'e yaklaşırken
Fethiye 'de yaşayan bir arkadaşımızı arıyor , '' Ölüdeniz sahilinde oteller de bu mevsimde yer bulmanız zor olur '' cevabını alsak da şansımızı deniyor ve bir kaç otelden fiyat aldıktan sonra küçük bir pazarlıkta yaparak 2 kişi için sahile yakın bir otelde oda + kahvaltı 100 TL 'ye bir yer bulup yerleşiyoruz.
Oteldeki Fethiyespor takvimi ilgimizi çekiyor .
Sahilde bir yürüyüş sonrası
soluğu yamaç paraşütçülerinin buluşma yerlerinden Cloud 9 cafede alıyoruz .
Burada bir kaç yıl öncesinden tanıdığımız şef Menderes beyi bulup önce biraz sohbet ediyor ,sonrasında yemek siparişimizi veriyoruz . Menderes bey 'in nişanlandığını duyunca tebrik ediyoruz . Aslında kısa sürede çok sayıda insanla tanışanlar doğal olarak kimin kim olduğunu tam olarak hatırlayamayabiliyor . Menderes beyde bizi sima olarak tanımasına rağmen bizle ilgili fazla bir şey hatırlamasa da kibarlığından bozuntuya vermiyor . Bende turistlere rehberlik yaptığım dönemde aynı şeyleri yaşadığımdan onu anlayabiliyorum . Bu şık cafede yemekte önce ikram olarak Kekikli ve Biberli Zeytinyağı geliyor ,
Özel Soslu Enginar 'ı da deniyor , beğeniyoruz.
Ana yemeğimiz ise kırmızı şarap eşliğinde Tavuk Şinitzel
ve Vejeteryen Pizza Oluyor .
Yemeğin üzerine çok şık sunumlu kahvemizi içtikten sonra
Menderes beyle biraz daha sohbet edip oradan ayrılıyoruz .
Mükemmel bir yemek sonrası oldukça hareketlenmiş olan gece hayatını izleyip dondurma yiyoruz , sonra odamıza dönüyoruz .
Yarın Dalyan 'a geçerek buradan okuyabileceğiniz tatilimize devam edeceğiz .
Roma Antakya Rio MALI Tokyo Gökçeada Budva AVRUPA Kho Samui KEŞFEDİLMEMİŞ YERLER Santiago G.AMERİKA Amsterdam Londra NEPAL Hopa Moskova AVUSTRAlYA Pekin K.AMERIKA Kars NewYork Rodos Bali KEŞFEDİLMEMİŞ TATİLLER Melbourne AFRIKA Katmandu Santiago HINDISTAN Maca Pichu Sao Paulo Izmir Utrecht St.Petersburg Antalya Shangai Baku Askabat Caracas Lima Split Montreal Artvin Budapeste Bruksel Nairobi KUBA San Diego Sidney
Kemer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kemer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Antalyada Bahar Tatili
Bir kaç ay önce Antalya 'ya gidip kışın bahar tatili yapmıştık , şimdi mevsim bahar olduğuna göre sanırım yaz tatili gibi bir tatile gidiyoruz.
Bir önceki tatilimizde Antalya içinde gezmiş ve bir gün oraya yerleşmeyi düşünebilecek kadar sevmiştik. Şimdi ise Antalya 'nın yakın çevresini gezeceğiz .
3 gün süren tatilimizde Düden Şelalesi , Belek , Aspendos , Manavgat Şelalesi ,Side , Beldibi ,Kemer , Çamyuva 'ya gittik , bir gün öğleden sonra Lara 'da muhteşem deniz manzarasına karşı yorgunluk çayı içtik , bir diğer günde ise kaleiçinde deniz ,şelale ve muhteşem dağ manzarasına karşı yemek yedik .
Antalya ya ulaştığımızda ise yalnızca yakın çevreyi gezmeyi düşünmemiz dışında bir programımız yoktu , o an nereye gitmek istediysek oralara gittik ve çok güzel bir tatil geçirdik.
Bir önceki tatilimizde Antalya içinde gezmiş ve bir gün oraya yerleşmeyi düşünebilecek kadar sevmiştik. Şimdi ise Antalya 'nın yakın çevresini gezeceğiz .
3 gün süren tatilimizde Düden Şelalesi , Belek , Aspendos , Manavgat Şelalesi ,Side , Beldibi ,Kemer , Çamyuva 'ya gittik , bir gün öğleden sonra Lara 'da muhteşem deniz manzarasına karşı yorgunluk çayı içtik , bir diğer günde ise kaleiçinde deniz ,şelale ve muhteşem dağ manzarasına karşı yemek yedik .
Antalya ya ulaştığımızda ise yalnızca yakın çevreyi gezmeyi düşünmemiz dışında bir programımız yoktu , o an nereye gitmek istediysek oralara gittik ve çok güzel bir tatil geçirdik.
3.Gün Beldibi ,Kemer , Çamyuva Ve Kaleiçindeyiz
Erken bir kahvaltı sonrası güzel bir havada Kemer 'e doğru yola çıkıyoruz. Beldibi sapağını görünce giriyoruz . Burada da her yer otel , her yer tatil köyü olduğundan buralarda kalmayan insanlara denize ulaşım hakkı fiziken kalmıyor .
Oysa biraz ilerdeki Ege adalarında denizden yararlanma bir insanlık hakkı kabul ediliyor ve oteller sahilin karşı tarafına yapıldığından isteyen herkes istediği yerden denize ulaşabiliyordu .
Biraz ilerde terkedilmiş izlenimi veren bir patika yoldan içeri girince balıkçı barınaklarıyla karşılaşıyoruz.
Bana göre Beldibi 'nin en güzel yeri burasıydı.Ağını onaran bir balıkçıya ''Taze balık bulabilir miyiz '' diye sorduğumuzda arkadaşlarının balıkta olduğunu 1-2 saat sonra geleceklerini,istersek barınaklarında çay ikram edeceğini söyledi.Aslında orada balıkçıyla sohbet ederken doğal bir ortamda çay içmek tatilimizin belki de en güzel anları olabilecekken son tatil günümüz olduğu için gidecek çok yerimiz vardı . O yüzden teşekkür ederek ayrıldık ve Kemer'e geldik.
Kemerde 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı olduğundan çocuklar stadyuma doğru ilerliyordu. Bizde törenleri merak etsekte kalabalıkta park yeri bulamayınca oradan ayrıldık .
Kemerde önce yat limanına uğradık fakat gümrük bölgesiymiş içeri giremedik .
Şehrin merkezine bu yat limanını kim neden yapmış ,kim neden merkezin dışına yapmamış anlayamadan oradan uzaklaştık.
Biraz ileride içinde bir cafe bulunan sahilde kendimize geldik.
Kumların üzerine konmuş masalar ,civardaki şezloglar ... Bu plaj cafede sakin bir denize karşı tanesi 3 TL 'den içtiğimiz Türk kahvesi bizi kendimize getirdi. Yalnız bu mükemmel deniz temiz sayılmazdı .
Yüzenlerin çıkarttığı köpükler olduğu yerde kalıyordu . Aynı görüntüyü geçen yıl Ölüdenizde de görmüştük .
Burada 15 TL 'ye 5 adet çay içeren güzel serpme kahvaltı promosyonu da vardı. Hiç ayrılmak istemesekte Çamyuva tarafına da bakalım derken yola çıkmıştık .
Temiz deniz ve doğasıyla bölgede en beğendiğimiz yer Çamyuva olmuştu. Çamyuva 'dan ayrılınca aklımıza ilk gelen şey Beldibindeki balıkçı barınağına tekrar uğramak oldu.
Gittiğimizde balıkçılar dönmüş ağlarını ayıklıyorlardı. Biraz sohbet ettiğimizde onlardan bölgeyi terk etmelerinin istendiğini öğrendik ve üzüldük .Bir kenara satmak için ayırdıkları balığa ne fiyat isterlerse pazarlık etmeden ödemeye karar verdim .Toplam 1 kilo kadar Mercan , Tekir ve jumbo karides 'e 15 TL ödedik ve oradan ayrıldık . Ayrılmadan etrafa tekrar dikkatle baktım , çünkü bir dahaki gelişimizde muhtemelen burasıda otel olacaktı. Öğle yemeğini Antalya Kaleiçinde daha önce gördüğümüz bir yerde yemeğe karar verdik.
Kaleiçine gelince önce biraz dolaştık , Muhteşem bir manzaraya sahip Nazım Hikmet anıtına uğradık. Hava sıcak fakat bunaltıcı değildi .
Soldaki kalenin hemen arkasındaki cafede en güzel manzaralı masalardan biri biz içeri girerken boşaldı ve bu yüzden bu gün şanslı günümüzde olduğumuza karar verdik .
Önümüzde deniz , karşıda dağlar vardı.
Manzara yine olağanüstü güzellikteydi. Burası kaliteli bir cafe ve yemekleride manzara gibi mükemmeldi .
2 porsiyon köfte ,bir salata ,bir bira , bir su için ödediğimiz 50 TL bize pahalı gelmedi , çünkü eşsiz güzellikteki manzara da fiyata dahildi.
Bu güzel gün sonrası otelimize döndük . Eşyalarımızı alıp havaalanına hareket ettik . Antalya 'dan ayrılırken bir kaç ay önce söylediğimiz sözleri tekrar ettik .
Eşsiz güzel Antalya , en kısa sürede tekrar görüşmek üzere .....
Oysa biraz ilerdeki Ege adalarında denizden yararlanma bir insanlık hakkı kabul ediliyor ve oteller sahilin karşı tarafına yapıldığından isteyen herkes istediği yerden denize ulaşabiliyordu .
Biraz ilerde terkedilmiş izlenimi veren bir patika yoldan içeri girince balıkçı barınaklarıyla karşılaşıyoruz.
Bana göre Beldibi 'nin en güzel yeri burasıydı.Ağını onaran bir balıkçıya ''Taze balık bulabilir miyiz '' diye sorduğumuzda arkadaşlarının balıkta olduğunu 1-2 saat sonra geleceklerini,istersek barınaklarında çay ikram edeceğini söyledi.Aslında orada balıkçıyla sohbet ederken doğal bir ortamda çay içmek tatilimizin belki de en güzel anları olabilecekken son tatil günümüz olduğu için gidecek çok yerimiz vardı . O yüzden teşekkür ederek ayrıldık ve Kemer'e geldik.
Kemerde 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramı olduğundan çocuklar stadyuma doğru ilerliyordu. Bizde törenleri merak etsekte kalabalıkta park yeri bulamayınca oradan ayrıldık .
Kemerde önce yat limanına uğradık fakat gümrük bölgesiymiş içeri giremedik .
Şehrin merkezine bu yat limanını kim neden yapmış ,kim neden merkezin dışına yapmamış anlayamadan oradan uzaklaştık.
Biraz ileride içinde bir cafe bulunan sahilde kendimize geldik.
Kumların üzerine konmuş masalar ,civardaki şezloglar ... Bu plaj cafede sakin bir denize karşı tanesi 3 TL 'den içtiğimiz Türk kahvesi bizi kendimize getirdi. Yalnız bu mükemmel deniz temiz sayılmazdı .
Yüzenlerin çıkarttığı köpükler olduğu yerde kalıyordu . Aynı görüntüyü geçen yıl Ölüdenizde de görmüştük .
Burada 15 TL 'ye 5 adet çay içeren güzel serpme kahvaltı promosyonu da vardı. Hiç ayrılmak istemesekte Çamyuva tarafına da bakalım derken yola çıkmıştık .
Temiz deniz ve doğasıyla bölgede en beğendiğimiz yer Çamyuva olmuştu. Çamyuva 'dan ayrılınca aklımıza ilk gelen şey Beldibindeki balıkçı barınağına tekrar uğramak oldu.
Gittiğimizde balıkçılar dönmüş ağlarını ayıklıyorlardı. Biraz sohbet ettiğimizde onlardan bölgeyi terk etmelerinin istendiğini öğrendik ve üzüldük .Bir kenara satmak için ayırdıkları balığa ne fiyat isterlerse pazarlık etmeden ödemeye karar verdim .Toplam 1 kilo kadar Mercan , Tekir ve jumbo karides 'e 15 TL ödedik ve oradan ayrıldık . Ayrılmadan etrafa tekrar dikkatle baktım , çünkü bir dahaki gelişimizde muhtemelen burasıda otel olacaktı. Öğle yemeğini Antalya Kaleiçinde daha önce gördüğümüz bir yerde yemeğe karar verdik.
Kaleiçine gelince önce biraz dolaştık , Muhteşem bir manzaraya sahip Nazım Hikmet anıtına uğradık. Hava sıcak fakat bunaltıcı değildi .
Soldaki kalenin hemen arkasındaki cafede en güzel manzaralı masalardan biri biz içeri girerken boşaldı ve bu yüzden bu gün şanslı günümüzde olduğumuza karar verdik .
Önümüzde deniz , karşıda dağlar vardı.
Manzara yine olağanüstü güzellikteydi. Burası kaliteli bir cafe ve yemekleride manzara gibi mükemmeldi .
2 porsiyon köfte ,bir salata ,bir bira , bir su için ödediğimiz 50 TL bize pahalı gelmedi , çünkü eşsiz güzellikteki manzara da fiyata dahildi.
Bu güzel gün sonrası otelimize döndük . Eşyalarımızı alıp havaalanına hareket ettik . Antalya 'dan ayrılırken bir kaç ay önce söylediğimiz sözleri tekrar ettik .
Eşsiz güzel Antalya , en kısa sürede tekrar görüşmek üzere .....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)