Como etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Como etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İtalya'da Floransayı Gezip , Kuzeyde Como Gölüne Geçeceğiz

Sabah erkenden kalkıp gece ışıklar içinde gördüğümüz muhteşem katedral ve çevresini dolaşmak için otelden çıkıyorum.
Çevredeki sokaklardan ilerlerken büyük bir kapalı pazar yerinin uyanmakta olduğunu görünce oraya doğru yöneliyorum.
Türkiye 'de ve diğer ülkelerdeki yerel pazarlar çok ilgimi çekiyor . Kapıdan içeri girip dolaşmaya başlıyorum. Burası yiyecek ağırlıklı bir pazar yeri , Önce makarna satan bir dükkana bakıyorum ,
bir baharatçıda dikkatimi çekiyor ,
balık reyonunda zengin balık ve kabuklu çeşitleri bulunuyor ,
Et reyonu ,
peynir reyonu ,
manav reyonu derken
Perulu güler yüzlü bir satıcının sattığı ürünler dikkatimi çekiyor . Kendisi de sohbete istekli görününce Peru ve sattığı ürünlerle ilgili bilgi alıyorum.
şarküteri reyonuna da uğruyor ,
 zeytin çeşitlerine bakıyor
 kahvaltı için otele dönüyorum.
Booking.com 'dan rezervasyon yaptığımız  Otel'in kaldığımız ek bloğunda odalar çok iyi olmasa da kahvaltısı zengin görünüyor.
Kahvaltı sonrası yürüyerek Floransa 'nın simgelerinden Santa Maria Dei Fiore Katerdral 'ine doğru yola çıkıyoruz .
Meydana yaklaştığımızda  yapımı 150 yılda tamamlanan ve 1436 'da açılan katedrali görünce bu devasa ve estetik yapıdan çok etkileniyoruz.
Bölgede ihtişamlı bir çok yapı bulunuyor.
Vaftizhane 'de ''Cennetin Kapısı '' olarak adlandırılan kapıları seyrediyoruz.
Bu kapıların orijinali yakındaki müzede bulunuyor.
Yakında güzel bir sandviççi olsa da yeni kahvaltı ettiğimizden fazla ilgimizi çekmiyor ,
meydanlardan geçerek ,
vitrinleri izleyerek
Piazza Della Signoria Meydanına geliyoruz.
oldukça büyük bir Açıkhava müzesi bulunuyor.
Buradaki heykeller ,
aslan figürleri ,
savaşçı figürleri gerçek gibi görünüyor. Daha sonra etkileyici bir yapıyı geziyoruz.
Burada bir gelin resim çektiriyor .
Oradan ayrılıp Belediye Sarayının önüne gidip Herkül heykelini izliyoruz . Gerek giriş kapısı gerekse heykeller çok etkileyici ve gücü simgeliyor.
 Meydanda biraz daha dolaştıktan sonra
1300 'lü yıllarda yapılmış olan Ponte Veccio Köprüsüne gidiyoruz.
Saraydan saraya halk içinde görünmeden gitmek amacıyla yapılmış olan bu köprüde bir koridor varmış.
Şu an üzerinde yer alan dükkanlara bakıyor , köprüden nehri seyrediyoruz.
Oradan Pitti Sarayına gidiyoruz. Sarayı ve Boboli bahçelerini gezmek çok uzun süreceğinden oradan aklımız kalarak ayrılıyoruz.
Yolda Floransa 'nın ünlü futbol takımı Fiorentina 'nın ürünlerinin satıldığı dükkana bakıyoruz.
Dönüşte Katedral 'in önünden geçerken kalabalığın iyice arttığını görüyor ,
otele dönüyoruz. Otelin hatıra defterindeki Ponte Veccie köprüsünün karakalem çizimi hoşumuza gidiyor,
eşyalarımızı alıp kuzeye ,Como gölüne doğru yola çıkıyoruz.
Önümüzdeki 2 gece otobanı kullanarak geldiğimiz Como Gölü kenarındaki Lecco 'da kalacağız.
Como gölü etkileyici , otelimizin odaları geniş ve oldukça tarihi , yalnız bu bölgede sanırım yazın sıcaklık normalde çok yüksek olmadığından odalarda klima bulunmuyor. Fakat bu sıcakta klimasız durulmuyor.
Aynı tarihlerde Almanya 'da olan bir arkadaşımda Klimasız bunaldıklarından yakınmıştı.Arabayla yakındaki sahile gelip biraz etrafı keşfediyoruz. Göl kenarında güzel plajlar bulunuyor.
İp üstünde yürüyen gençleri izliyoruz.
Sonra restoranların bulunduğu caddeye dönüp gözümüze kestirdiğimiz bir yerde oturup yemek yiyoruz.
Bu gün menümüzde Pizza ,
Makarna var,
ayrıca pişmiş birazcık kızartılmış sebze tabağından söylüyoruz.
Bu gün bayağı yer gezdik ve yorulduk ,odamıza dönüp uyuyoruz.

İtlaya 'da Como Gölünde Tekne Turu Yapacağız

Sabah erkenden kalkıp gece konakladığımız Lecco şehrinde Como gölü sahiline gelip dolaşıyorum .
Gölün gün doğumundaki görüntüsü eşsiz tablolara eşdeğer görünüyor .
Marsilya 'dan başayan tatilimizde çoğu gün doğru dürüst kahvaltı edemediğimizden Lecco 'daki otelimizin enfes kahvaltı menüsünün sonuna kadar hakkını veriyoruz.
Bu otelin menüsündeki ekmekler , çörekler gerçekten çok güzel .
Kahvaltı sonrası yine sahile gelip Como gölü turunu araştırıyoruz.
Dün yaptığımız araştırmada sabah 10:00 'da kalkan bir tekne olduğunu öğrensek de gişede yeterli yolcu yoksa tekne kalkmaz yazısı bizi biraz endişelendiriyor. Çevre de tura katılmaya gelen bir kalabalık oluşmaya başlayınca endişemiz kayboluyor , birazdan gişe açılıyor ve biletimizi alıyoruz. Turlar Como gölü biletlerini oldukça yüksek bir fiyata satıyor , gişeden kendiniz alırsanız fiyat çok fark ediyor. Teknemiz yanaşınca biniyor ve bu eşsiz yolculuğa başlıyoruz. 
Temmuz ayındaki gezimizde teknemiz çok kalabalık olmasa da çok uluslu bir grubu içeriyor . Anladığımız kadarıyla bir çok ülkeden insan tekne turumuzda yer alıyor .
İlk anda gördüğümüz manzaralar büyüleyici bir tekne turunda olacağımızın ipuçlarını taşıyor ,
Bu turda bizim bazı önyargılırımızda kayboluyor. Örneğin pek örneğini görmediğimzden gölde bir deniz gibi yüzülmez diye düşünürken Como gölünde çok sayıda plajla karşılaşıyoruz.
Bu göl çok çok büyük olmasa da sanki bir deniz gibi kullanılıyor. İlk olarak gemimiz küçük bir yerleşim bölgesi olan Abbadia ' da duruyor .
Burası hoş evleriyle dikkat çeken göl kenarı bir yerleşim bölgesi .
İkinci durağımız ise Mandello oluyor.
Bir kaç küçük yerleşim bölgesinde daha durduktan sonra güzel manzaralı yerlerden geçip
daha büyük bir yer olan Bellagio 'da karaya çıkıyor ve etrafı gezmeye başlıyoruz.
Burada sahilde bir meydan ,
güneşten etkilenmemek için perdelerle örtülmüş ilginç bir alışveriş caddesi , 
italya 'nın ünlü Murano camından ürünler satan bir dükkan , 
caddenin devamındaki yokuşun yukarısında ilginç tarihi sokaklar bulunuyor .
Sokakları gezip
sıcak altında biraz yorulunca sahildeki bir cafeye oturup göl manzarası eşliğinde expresso kahvelerimizi yudumluyoruz.
Bellagio 'dan ayrılıp göl üzerindeki başka yerlere doğru yola çıkarken , 
bir kez daha Bellagio 'ya bakıyoruz.
Bir sonraki durağımız Isola Comacina 'da
pırıl pırıl bir su ve güzel bir cafe dikkatimizi çekiyor ,
göl kenarında o kadar şık , o kadar düzenli , etkileyici yerleşim yerleri , orijinal mimarili binalar var ki
bazen nereye bakacağımızı şaşırıyoruz.
Tekne turumuz Como 'da sona eriyor ,
buradan belediye otobüsüne binip
güzel bir manzaralı yoldan giderek
yaklaşık yarım saatte Lecco 'ya ulaşıyoruz. Aklımızda bir an önce tekne turunda gördüğümüz şahane göl kenarı plajlara gitmek olduğundan arabamıza binip yola çıkıyor , 10 dakika sonra güzel bir plaja geliyoruz. 
Hava biraz bulutlu da olsa bayağı sıcak ve plaj kalabalık görünüyor . Eşyalarımızı sahile bırakıp gölde yüzmenin tadını çıkarıyoruz.
Sonra arka taraftaki cafe'ye gidip kahve içiyoruz.
Sahile dönünce göl de ördeklerin yüzdüğünü görüyor ve izliyoruz.
Pırıl pırıl bir suya sahip Como gölünde yüzmek gerçekten güzeldi . 
Otelimize dönüp giyiniyor , sonrasında sahile gelip kendimize yemek yiyecek bir yer bakıyoruz. 
Kalabalık bir restoran 'a giriyoruz. Restoran 'ın dışarıda da masaları olsa da yağmur yağacak gibi olduğundan içeride oturuyoruz. Dekorasyon oldukça orijinal görünüyor.
Yemekte yuvarlak bir ekmek içinde hazırlanmış salata
, peynir tabağı
ve Kırmızı şarap alıyoruz.
İlginç bir şey olarak Peynir tabağında çilek ve reçel de yer alıyor . Böyle bir tada pek alışkın olmasak da deniyoruz.
 Sonrasında otelimize dönüp uyuyoruz.