Samos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Samos etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Samos Adasında Vourlates Köyü ve Marathokampos Plajlarına Gideceğiz

Otelimizde böreklerinin lezzetini unutamadığımız kahvaltı sonrası
Urla'dan gelenlerin yerleştiği bulunduğumuz Karlovasi'ye18 km uzaklıktaki Vourlates Köyüne gitmek üzere yola çıkıyoruz.Yüksek bir tepede bulunan pek turistik olmayan bu köy güzel bir deniz manzarasına sahip,
ayrıca doğa manzaralı güzel bir kır restoranı dikkatimizi çekiyor Burada bir kaç resim çektikten sonra çok sayıda plajı bulunan Vourlates'e 34 km  uzaklıktaki Marathokampos'a doğru yola çıkıyoruz.
Marathokampos'da çok uzun bir kumsal ve koylarda çok sayıda plajla karşılaşıyoruz.En sondaki plaja kadar gidip kumsala iniyoruz.
Bu plaj sessiz ve sakin.Oradan ayrıldıktan sonra Psili Ammos plajına gelince yine büyülü bir ortamla karşılaşıyor,aracımıza bir park yeri bulup denize giriyoruz.
Burası o kadar güzel ki pek ayrılmak istemesek de bir sonraki koyun bizi beklediğini düşünerek biraz yüzdükten sonra sahil yolunda ilerliyoruz.
Karnımız da acıkmaya başladığından yiyecek bir şeyler bulunan beach'lere bakıyor, sakin bir tanesinin şezlonguna oturuyoruz.Bu plajda 2 şezlong ve şemsiye için çoğu yerde 5 € ödeniyor
dışarıdan yiyecek,içecek getirip getirmediğinize pek bakmıyorlar.Deniz sakin ve berrak.Yüzdükten sonra arka taraftaki restorana geçip bir şeyler yedikten sonra
bu gün Samos adasından ayrılacağımızdan Karlovasi limanına yola çıkıyoruz.Rent a car 'cı bize anahtarı resepsiyona bırakın demişti fakat siesta vakti olduğundan resepsiyonda kimseyi göremeyince kağıt kalem bulup bir kağıda yazıp anahtarı resepsiyon desk'ine bırakıp feribotumuza gidiyor, Sığacığ'a doğru yola çıkıyoruz.
Yaklaşık 2 saatlik yolculuk sonrası Sığacığ'a gelince limandaki apartımıza yerleşip sahile inip bir şeyler atıştırıyor
sonrasında otelimize gidip uyuyoruz.

Bugün Samos'da Manolates Köyüne,Tsamadou ve Lemonakia Plajlarına Gideceğiz

Fiyat - Kalite dengesi yüksek olan Samaina Port otelimizde zengin bir açıkbüfe kahvaltı sonrası
Karlovasi'ye 16 Km uzaklıktaki Seramik köyü Manolates'e yola çıkıyoruz.Ağaçlar içinde bir yoldan yukarıya çıkılan bu köy,Gökçeada'da ki Zeytinli köyünü andırıyor.
Seramik dükkanlarını gezerken en çok ünlü matematikçi Pisagor'un Adalet Bardaği ilgimizi çekiyor.O dönemde herkesin eşit içecek alması için  yapılmış bardağı limitinin üzerinde doldurmak isterseniz içine koyduğunuz sıvı boşalıp gidiyor.
İçinde çeşme bulunan köy kahvesi ilgimizi çekiyor,
fakat henüz açılmadığından gezip çıkıyor,merkezdeki Kallisti cafeye oturup kahve ve portakallı kek siparişi veriyoruz.
Sakin ortamda kuşların sesini dinliyor, sonrasında Tsamadou ve Lemonakia plajlarına gitmeye karar veriyoruz.Bu 2 plaj yanyana 2 koyda yer alıyor ve 2'side birbirinden güzel görünüyor.Biz tamamen yazı tura atar gibi karar vererek Tsamadou plajını bir sonraki tatilimize bırakarak
Lemonakia plajına geliyoruz.
Sahilde 2 tane beach bulunuyor ,biz bir tanesine oturuyoruz.Bu gün burada uzun süre kalacağımız için ücretli bölümde 5 € ödeyerek şezlong şemsiye alıyoruz.
Burada şezlong şemsiye parası ödense de yiyecek içecek konusunda kimse bir şey demiyor.isterseniz menüdeki uygun fiyatlı yiyecek içeceklerden sipariş verebilir
veya yanınızda getirdiklerinizi yiyip içebilirsiniz.Çakıl taşlı rengarek denizde gün boyu yüzüp güneşlendikten sonra
Samos şehir merkezinin üst tarafındaki çevre yolunda bulunan  büyük Lidl markete alışverişe gidiyoruz.
Alışveriş sonrası akşam yemeği için Kokkari sahilindeki tavernalardan birinde yemek yemek üzere yola çıkıyoruz.Kokkari'ye gelince aracımızı ücretsiz büyük park yerlerinden birisine park edip restoranların menülerine bakıyoruz.Bu akşam deniz ürünleri yiyeceğiz.Menülerdeki fiyatların aşağı yukarı aynı olduğunu görüyor,bize deniz kenarı masa veren Stathis Tavernayı tercih ediyoruz.
20 'lik bir Uzo ile Kabak Kızartma,Balık Kroket,Tarama,Ahtapot Carpaccio siparişi veriyor,Menüde en çok Ahtapot Carpaccio'yu beğeniyoruz.
Yemekten sonra bir çok restoran gibi tatlı ikram ediyorlar.
Bu yemek için 34 € ödüyoruz.Yemek sonrası Kokkari'de biraz dolaştıktan sonra yarım saat uzaklıktaki otelimize dönüyoruz.

Bugün Samos Adasında Kokkari ve Pisagor'a Gideceğiz

Otelimiz Karlovasi limanının merkezinde olduğundan sabah sahilde yürüyüş yapıyoruz.
Bu bölgede limana uzak br yer de kalacaksanız aracınız yoksa  limana gelmek için 5 € gibi bir taksi ücreti ödemeniz gerekecek bu rakam da duruma göre otel fiyat farkının üzerine çıkabilir.Biz kaldığımız otel Samaina Port'u ve hizmet kalitesini çok beğeniyoruz.Açık büfe kahvaltısı çok zengin
,üstelik açık büfede közde kahve bile bulunuyor.
Üstelik Kitap Dostu olan bu otelde çeşitli yerlerde buluna desklerden isterseniz ücretsiz kitap alıp okuyabiliyor,isterseniz de başkalarının okuması için kitabınızı bırakabiliyorsunuz.
Kahvaltı sonrası aracımıza binip yaklaşık yarım saat mesafedeki eskiden bir balıkçı köyü şimdi ise turistik bir merkez olan Kokkari'ye geliyoruz. Bölgede sahile yakın ara sokaklarda geniş alanlara sahip ücretsiz otopark yerleri bulunuyor.
Burası cafe ,bar, sokakları, restoranlarıyla tamamen turistik şirin bir kasaba.Sabah erken olduğundan dükkanlar henüz hazırlık yapıyor.Deniz kenarındaki bir kaç apart pansiyona kapıdan oda fiyatı soruyoruz,40-45 € gibi fiyatlar veriyorlar.
Biraz daha dolaştıktan sonra 20 km uzaklıktaki matematikte sayıların babası olarak anılan Pisagor'un doğum yeri Pythagorion'a geliyoruz.
İlk bakışta güzel, kalabalık bir kasaba gibi görünen yerde aracımızı park etmek için oldukça dolaşıyoruz..Burada da Kokkari gibi bazı yerlerde ücretsiz büyük araç park yerleri bulunuyor.Bir tanesinde yer bulup park ediyor, şehri dolaşmaya başlıyoruz.Büyük turistik bir yer olan Pisagor ada da eğlenceli bir yer izlenimi veriyor.Hava sıcak ve gün ortası olmasına rağmen oldukça kalabalık görünüyor.Sahilde bir cafede oturup soğuk kahve içiyoruz.
Buradaki garsonlar da işleri için yeterli seviyede Türkçe de konuşuyorlar.Limanın sağındaki plaja yürüyoruz.
Sonra aracımıza binip bir kaç km.uzaklıkta fazla kalabalık olmayan  uzun kumsallı Pototaki plajını keşfediyor,burada denize giriyoruz.
Yüzdükten sonra oradan ayrılıp altın rengi kumsalı,berrak deniziyle ünlü Psili Ammos plajına geliyoruz.
Bu plaj çok kalabalık ve boş şezlong bulmak kolay görünmüyor. Plajda yer aradıktan sonra arka bölümde bir yer buluyoruz.
Biz burada fazla kalmadan denize girip ayrılacağız. Şemsiyenin masasında 6 € 'luk bir fiş görünce atacakken araya başka bir şey giriyor ve unutuyoruz. Şezlong'da 5 dakikada olsa güneşlenelim derken bir görevli geliyor ve yan şemsiyeden 6 € tahsilat yapıyor,biz de uyuyor gibi yapıyoruz.Adam bize 5-10 saniye kadar bakıyor fakat masada fişi görünce bir şey sormadan ayrılıyor.Biz de denize giriyoruz.
Ada da bir çok beach ücretsiz olsa da biraz da para ödemeye alışmış Türk turistlerin de etkisiyle bazıları şemsiye parası istiyor.Bu plaj gerek denizi gerekse  kumuyla  çok güzel.Fakat biz neredeyse tüm tatillerimizde olduğu gibi görülmedik yer bırakmamayı hedeflediğimizden buradan ayrılıp Mourtia Plajına gitmek için yola çıkıyoruz. Mourtia plajına gelince hayatımızda gördüğümüz belki de en güzel deniz manzarasıyla karşılaşıyoruz.
Bu manzarayı ben değil fotoğraflar anlatsın.Gerçek mi acaba diye düşünüp bir süre boş boş dalıp baktıktan sonra sağ tarafta tahta masaların olduğu yere çıkıp yanımızda getirdiğimiz kuru yemiş'den yiyip,minik bir şarap içiyoruz.Yanımıza oturup ağını tamir eden balıkçı ile selamlaşıyoruz. Deniz serin ve çok çok güzel.Ayrılmak istemesek de ada da gezecek çok plaj olduğundan Samos şehrinin üstünden geçen yoldan devam ediyoruz.Bu yol çok iyi olsa da bir süre sonra toprak yola giriyoruz.
Toprak yolda aracımızın geçemeyeceği kadar riskli bir hale gelince plaj çok güzel görünse de
yanlış yola girdiğimizi düşünüp ,navigasyon da çalışmayınca daha önce yaşadığımız bu tip tecrübelere dayanarak geri dönmeye karar veriyor, Samos şehrine sahil yolunu takip ederek ilerliyor ,yol üstünde gördüğümüz oteller bölgesindeki plajda denize girip günü kapatmak istiyoruz.
Otelin sahilindeki şık görünen plaj ücretli olsa da saat akşam 18:30 olduğundan girişte kimse görünmüyor. Yüzdükten sonra giyinme kabinine gitsek de kapısının kilitli olduğunu görüp sağa sola bakınınca görevli çocuk geliyor.Biz şemsiye ücreti ister mi diye düşünürken anahtarı veriyor ve sonra şuraya bırakırsınız diyor.Biraz konuşunca bu yardımsever güler yüzlü çocuğun Pakistanlı olduğunu öğreniyoruz.Giyinip çok yakındaki Samos şehir merkezine geliyoruz.
Sahilde bir park yeri bulup dolaşmaya başlıyoruz. Şehir merkezinde birleşmiş milletler gibi çok sayıda göçmen bulunuyor.Hava kararmaya başladığından bir yerde oturup yemek yiyoruz.
Turistik olmayan şehir de en çok dikkatimizi çeken ise yiyecek fiyatlarının ucuzluğu idi.2 kişi 1/2 litre şarap dahil 12 € 'ya doyurucu bir yemek yiyebilirsiniz.
Yemek sonrası Samos şehir merkezinden manzarayı kuşbakışı seyrederek ayrılıp sabah sahilini beğendiğimiz Kokkari'de bir cafe bar 'a gitmek üzere yola çıkıyoruz.
Gece Kokkari çok kalabalık ve hareketli görünüyor.Sahilde sol tarafta cafe barlar ,sağ tarafta ise restoranlar bulunuyor.Biz sol tarafta gözümüze kestirdiğimiz bir cafe bar'a girip 1/2 litre 8 € fiyatı olan kırmızı şarap siparişi veriyoruz.Garson içeri gidip geliyor ve o şaraptan elimizde kalmamış fakat başka benzer başka bir şarap önerebilirim diyor. Fiyatını sorduğumuzda aşağı yukarı aynı deyince biz de en fazla 10 € olur herhalde diye düşünüyoruz.
Bu plaja bakan ,slow müzik eşliğinde son derece romantik ortamda önce ücretsiz 1 şişe su getiriyorlar. Sonrasında 2 çeşit çerezle birlikte içkimiz geliyor.Şarabı çok beğeniyoruz.Bir süre sohbet ettikten sonra hesabı istiyoruz ve 6 € olduğunu görünce şaka sanıyoruz.Bu gün Mourtia plajının manzarasının güzelliğinden sonra Kokkari'de çok güzel bir ortamda ki cafe bar 'da ki düşük hesabı görünce günün 2.şaşkınlığını yaşıyor sahilin sağ tarafına gidiyoruz.
Buradaki restoranları beğenince yarın akşam gitmeye karar veriyor sonrasında yarım saat mesafedeki otelimize dönüyoruz.

Feribotla Samos Adasına Geçiyoruz

Sabah 08:00 'deki feribotumuza yetişmek için erken kalkıp hazırlanıyor,aracımızla yaklaşık 2 km.uzaklıktaki marinaya geçip park ediyor ve gümrük kuyruğuna geçiyoruz.
Sığacıktan ayrılıyor, 2 saatlik bir yolculuktan sonra Samos Adasının Karlovasi limanına ulaşıyoruz.
Bize göre düşünüyorsanız araç kiralama işini adaya bırakmayın.Biz bu tatile son dakikada karar verdiğimiz için araç fiyatını yüksek bulup adaya gelince kiralamayı düşünmek gibi yanlış bir karar verdik.Limanda inince valizler elimizde Rent a car aramaya başladık.Fakat yerleşimin de olduğu bir liman kasabası olan Karlovasi turistik bir yer olmadığından fiyat sorduğumuz az sayıda şirketin bazısında araç yoktu ,birinde ise ise üst segment pahalı araç vardı.Tur almayacaksanız Karlovasi limanından kendi başınıza otobüsle bir yerlere gitmek mümkün olsa da fazla yer görmek mümkün olmayacak.Limandaki otelimize yerleşip
oda da whatsapp üzerinden rent a car şirketleriyle kontak kurmaya çalışırken ulaşabildiğimiz bir tanesi orta segment bir aracı 3 günlüğüne 160 € 'ya vereceğini belirtince ufak bir pazarlıkla kabul ediyoruz.Bu rezervasyonu internet üzerinden önceden yapabilseydik maximum 100 €'ya alt segment araç alabilirdik.25 km uzaktaki Kokkari'den aracı getirecek Rent a car'cı ya yinede teşekkür ediyor aracımızı akşamüstü alacağımızdan sahil'de denize girmek istiyor,liman civarındaki tek beach'e gidip şezlong'da dinleniyor,
bir şeyler yiyoruz.Dün Sığacık Teos'da yalnızca tek kişi giriş ve bir içecek için beach'in istediği 60 TL iken burada giriş,şezlong parası  gibi ödemeler olmadığından 2 kişi 2 büyük sandviç ve içecek dahil 75 TL ödüyoruz.Akşamüstü Rent a car 'cı aracı getiriyor ve '' Ben gelemezsem 3 gün sonra anahtarı resepsiyona bırakırsınız '' diyor.Aracımızı alınca akşam yemeği için belirlediğimiz Kampos'a doğru yola çıkıp yeşillikler içindeki tepeleri aştıktan sonra ulaşıyoruz.
Bizim yemek için geldiğimiz yer tepeden aşağıya inerken sol taraftaki Şirin Kampos balıkçı kasabası,
sağ tarafa giderseniz çok sayıda beach ve küçük otellerin bulunduğu turistik bölgeye ulaşabilirsiniz. Günün karmaşasından sonra sakin ortam bizi dinlendiriyor.Buradaki bir kaç salaş restoran'ın hepsi de güzel görünüyor,biz en kalabalığını tercih edip oturuyoruz,Şu an restoran'da  bölgenin  yerlileri ve bir kaç turist bulunuyor.
2 kişilik et tabağı ve 1/2 litre ev şarabı siparişi veriyor, bu güzel yemek için 18 € ödüyoruz.
Yemek sonrası çok yogun olduğumuzdan otelimize dönüp uyuyoruz.Yarın Kokkari ve Pisagor kasabalarına gideceğiz.