Marsilya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Marsilya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Güney Fransa , Batı İtalya , Toscana Bölgesi ,Kuzey İtalya 'yı Gezeceğiz.

Yaz gelmiş fakat tatile  nereye gideceğimize henüz karar vermemiştik. Güney Avrupa uçak bileti fiyatlarına baktık ve en uygun fiyatlı yerlerin gidişte Fransa 'nın Marsilya şehri , dönüşte İtalya 'nın Milano şehri olduğuna karar vererek biletlerimizi aldık. Bizim tatillerimiz çoğu zaman , genelde her zaman çok fazla noktaya uğradığımız tatiller olduğundan 12 günlük bu tatilimizde Fransa 'da 2 , Monaco 'da 1 , İtalya 'da 12 , İsviçre 'de ise 1 şehir olmak üzere toplam 16 şehre gideceğiz. Gittiğimiz çok sayıdaki tatil kasabalarının sayısını ise hatırlayamıyorum. Bu rüzgar gibi geçen 12 günde uçak biletleri , otel , toplamda 9 gün araç kiralama , yemekler , müze girişleri ,extra çevre turları ,diğer tüm extra harcamalar dahil kişi başı 1.000 Euro ödedik.
Sabah Sabiha Gökçen Hava alanına geliyor , valizlerimizi uçağa teslim ettikten sonra bir cafe ' de  kahvaltı ediyoruz.
Free shop 'da dolaştıktan sonra
uçağımıza biniyor ve Marsilya 'ya doğru yola çıkıyoruz. Bu uçak yolculuğunda kuşbakışı en güzel manzara ise Dalmaçya Kıyılarıydı ,
görüntüler tablo gibiydi. Yaklaşık 3,5 saatlik yolculuktan sonra Marsilya 'ya iniş yapıyor ,
otobüsle şehre geliyoruz.
Otobüsten indiğimiz yerin otele tekerlekli valizlerle bayağı bir yürüyüş yapıyoruz. Bu gün Fransız Devriminin yıl dönümü olduğundan tatil ve çoğu dükkan kapalı , Şehrin bu bölümü Kuzey Afrikalıların ağırlıkta olduğu bir bölge .
Sokakta evlerinin önünde oturmuş insanlar ilginç bir görüntü veriyor. Biraz tedirgin olsak da herhangi bir sorunla karşılaşmadan otelimize ulaşıyoruz. Güzel , temiz ve kısmi deniz manzaralı odamıza yerleşip
kendimizi biraz şehri keşfetmek için dışarıya atıyoruz.Otel metro istasyonuna yakın olduğundan şehir merkezine metroyla iniyoruz.
İlk bakışta şehrin sıcak ortamı göze çarpıyor.
Deniz kenarındaki büyük meydanda biraz dolaşıyor , çevreyi keşfetmeye çalışıyoruz. Karnımız da acıkmış olduğundan önceden referans aldığımız deniz ürünleri restoran'ı Toinou 'yu buluyor ,
yiyeceklerimizi seçiyoruz.
Burası çok tercih edilen bir yer . Ucuz ve lezzetli deniz ürünleri yapıyor. Ahtapot ,
değişik bir midye ,
Jumbo karides ,
Deniz ürünlü makarna
ve Tencerede soslu midye siparişi veriyoruz.
Hepsi çok lezzetli . Burası deniz ürünleri sevenler için olmazsa olmaz bir restoran . Yemek sonrası otobüse biniyor ve yarı şehir turu atıyoruz.
Şehirde gün batımı da çok etkileyici görünüyor. Güneş burada yazın gece saat 10:00 'dan sonra batıyor. Yine büyük meydana geliyoruz. O da ne ? Büyük bir kalabalık sanki üstümüze doğru geliyor. Öğreniyoruz ki bu gün 14 Temmuz , yanı Fransız ihtilalinin yıl dönümü. Fransızlar milli değerlerine çok önem veriyor. Genci yaşlısı , Afrika kökenlisi  sarışını sanırım tüm Fransızlar akın akın kutlamalara geliyor.
Hayatımda böyle bir kalabalığı çok nadir gördüm . Biraz kalsak da saat 11:00 'e yaklaştı ve çok yorgunuz. Aklımız kalsa da kalabalığı yarıp ters yöne yürüyerek metroyla otelimize dönüyoruz. Yarın Marsilya 'nın sahillerini gezeceğiz.

Bu gün Marsilya 'yı Gezeceğiz

Bu gün şehri olabildiğince fazla gezmek için erken kalkıyoruz.Ben hala dün akşam bu şehirde neler olup bittiğini anlamaya çalışıyorum. Dün yani  14 Temmuz Fransız ihtilalinin yıl dönümüymüş. Fransız ihtilali bildiğiniz gibi Fransa 'da Krallığın devrilip , Kilisenin ciddi reformlara zorlanmasının diğer bir deyişle Avrupadaki gelişmenin başlangıcı oluyor. Ben böyle bir kalabalığı çok az gördüm. Dün akşam sanırım şehirdeki herkes kutlamalara katılmıştı. Kahvaltımızı ediyoruz.
Menü çok zengin görünmüyor. Bu tip oda kahvaltı otellerde çalışan çok fazla kişi olmasa da kahvaltı büfesinin başında sürekli bir kişi oluyor . Bu kişi çoğu zaman büfeden '' Sakın bir taneden fazla bir şey almayın '' mesajını vermek için orada fazla dolaşıyor izlenimi veriyor. Ben ise böyle durumlarda görevlinin arkasını dönmesini bekliyorum.
Sonuçta ortada açık büfe bir kahvaltı menüsü görünüyor. Kahvaltı sonrası metroyla tren istasyonuna gidiyor ,
trenle çevredeki yerlere gitmek için bilet alıyor , fakat biraz haritayı inceleyince bilet aldığımız bölge Nice 'e yakın olduğundan zaten ertesi gün gideceğimizi fark edince mümkünse biletimizi iade etmek istiyoruz. Danışmadakiler çok yardımcı oluyor , bize ilgili gişeye kadar eşlik edip görevliye durumu anlatıyor ve yüklü para ödediğimiz biletler kolayca iade edilince rahatlıyoruz. 
Tabi bu durumda bize bu günkü rotamız için bir B Planı gerekiyor. Eşim bu konuda çok becerikli olduğundan hemen '' O zaman metroya binip şuraya geçeriz, oradan otobüsle şuraya gideriz '' diyor ve metroya doğru ilerliyoruz.
Marsilya metrosunda ilginç olan tren tekerleklerinin otomobil lastiği gibi olması . İlk gördüğümüzde çok şaşırmıştık. Aslında değişen  rotamızda temel çıkış noktamız otobüsle sahil yolunu takip ederek güzel plajlarda yüzmek şeklinde olacak. Otobüs durağına gelip 19 No 'lu otobüsü bekliyoruz.
Bu otobüs şehrin bir çok yerinden geçiyor ve size bir çok yeri gezdiriyor. Otobüsle plaja gidecek küçük çocukların bulunduğu bir öğrenci grubuda olduğundan önce öğrenciler otobüse alınıyor ve sonrasında biz de binince hareket ediyoruz. Yol üstünde gördüğümüz güzel plajlarda otobüsten inip yüzeceğiz.
Sahil yolunu izleyerek otobüsün son durağında iniyoruz. Hava çok sıcak , deniz çok yakın olsa da evlerden dolayı önce denize ulaşamıyoruz. Burası yerel bir yer , etrafta bizden başka pek turist görünmüyor. Tam denize ulaşamayacağız galiba diye düşünürken , plajın yanındaki restorana  çıkıyoruz.
Deniz bayağı güzel görünüyor .
Eşyalarımızı duvarın kenarına koyup denize giriyoruz.
Yerel halkın yaşadığı bu tip yerler benim hoşuma gidiyor. Burada güzel bir sahil restoranı olsa da henüz acıkmadık.
O yüzden yüzdükten sonra yukarı doğru çıkıp Plage des Phoceens 'den ayrılıyor , yine 19 nolu  otobüsle şehrin içindeki dönmedolap 'ın bulunduğu sahile gitmeye karar veriyoruz.
Bu upuzun sahile ulaştığımızda karnımız acıktığından bir yerde yemek yemek istiyoruz.
Oldukça şık sahil restoranlarında fiyatları öğrenmek için bir tanesine girip menüyü inceliyoruz.
Fiyatlar Paris , Roma benzeri büyük şehirlere göre daha makul görünüyor. Tavuklu ve midyeli pilav ,
biftek
ve mantar siparişi veriyoruz.
Bu sahil restoranında sunum güzel , yemekler en az sunum kadar güzel . Fransızlar yemekte detayları önemseyen bir yapıya sahip .Yemeğin üstüne kahve eşliğinde krem karamel ve mus yiyoruz.
Yemek sonrası sahildeki büyük Dönmedolap'a binmeye karar veriyoruz. Marsilya kumsalı çok uzun olduğundan dönmedolap yanımızda gibi görünse de bir süre yürüdükten sonra ulaşıyoruz. Uzun yıllardır binmediğim bu alete binince sallanma ve yükseklik biraz rahatsız etse de kuşbakışı Marsilya 'yı seyretmek çok güzel.
Bu sahilde küçük küçük çok sayıda koy ve halk ve ücretli plajlar bulunuyor.
Çoğu plaj ise halk plajı,  Fransa 'da sosyal devletin izlerini hissediyorsunuz. Birileri bu plajları halkın elinden alabilir mi  ? Deneyebileceklerini , deneseler bile halkın izin vereceğini hiç sanmıyorum. Ortam size bunu söylüyor. Biz de halk plajlarından birinde havlumuzu kuma serip oturuyoruz.
Hava çok sıcak olduğundan denize giriyor ve güneşleniyoruz.
Akşamüstü saat 8 'e doğru karnımız acıkmaya başlayınca yemekte ne yiyeceğimizi düşünüyoruz. Burada hava akşam 10 civarında karardığından yemek geç yeniyor. Yakındaki büyük marketten bir şeyler alıp sahildeki mendirekte çilingir sofrası kurmaya karar veriyoruz. Bunu yapan bir kaç kişi gördük . Markette İstanbul salatası da satılıyor.
Marsilya 'nın rose şarabı meşhur. Şehrin her yerinde kırmızı veya beyaz değil rose ön planda görünüyor. Biz de yiyecekler yanı sıra bir şişe rose şarap alıp sahildeki mendirekte yemek için en uygun konumu arıyor ve çok hareketli olmayan bir yere soframızı kuruyoruz.
Havada biraz serinlemeye başladı , burası çok hoşumuza gittiğinden yemeğin süresini uzatıyor , deniz ve şehir manzarasını izliyoruz.
Bu şehri ben çok sevdim . Rahat bir ortamı var . Sahilden ayrılırken müzik eşliğinde dans eden plaj sakinlerini önce izliyor , sonra eşlik ediyoruz.
Bir süre yürüdükten sonra
sahildeki tiyatro ve yat limanının bulunduğu büyük meydana geliyor ve burada bir cafe de oturup kahve içip dondurma yiyor ,
sonrasında metro ile otelimize dönüyoruz.
 Yarın trenle Nice şehrine geçeceğiz.