Öğlene doğru İzmirden Balıklıovaya doğru yola çıkıyoruz .
Burası İzmir Karaburun yolunda Çeşme kavşağından yaklaşık 10 km. sonra ulaşılan şirin bir sahil köyü . Balıklıovaya ulaştığımızda sakin ve tertemiz deniz bizi karşılıyor .
Önce bir şeyler mi yesek , sonra mı yüzsek derken olağanüstü güzellikteki deniz bizi kendisine çekiyor , kendimizi ılık sularda buluyoruz .
Yüzdükten sonra karnımız epeyce acıktığından kendimizi tahta iskeledeki masalardan birine atıyor , kalamar , midye , patates kızartması ve bira siparişi veriyoruz .
Yemek sonrası Seferihisar 'a doğru yola çıkıyor , İzmirli arkadaşlarımızla onların önerdiği bir plajda buluşuyoruz .
Hava çok sıcak olduğundan kendimizi serin sulara atıyoruz .
Seferihisarın denizi serin ve çok berrak . Doğası ise muhteşem .
Geldiğimiz beach çok şık ,servis çok iyi ve bir aile ortamı sözkonusu ,
fiyatlarsa İstanbul ve Çeşmeye göre oldukça uygun .
Biraz yüzme biraz sohbet derken havanın karardığını bile farkedemiyoruz.
Gece Karaburuna geçip yarın Ardıç ve Mordoğan 'a gideceğiz .
Roma Antakya Rio MALI Tokyo Gökçeada Budva AVRUPA Kho Samui KEŞFEDİLMEMİŞ YERLER Santiago G.AMERİKA Amsterdam Londra NEPAL Hopa Moskova AVUSTRAlYA Pekin K.AMERIKA Kars NewYork Rodos Bali KEŞFEDİLMEMİŞ TATİLLER Melbourne AFRIKA Katmandu Santiago HINDISTAN Maca Pichu Sao Paulo Izmir Utrecht St.Petersburg Antalya Shangai Baku Askabat Caracas Lima Split Montreal Artvin Budapeste Bruksel Nairobi KUBA San Diego Sidney
Seferihisar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seferihisar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3. Gün Seferihisar , Ürkmez , Gümüldür ,Sığacık , Teos Ve Alaçatı
Sabah erkenden İzmirin ünlü Boyoz kahvaltısı için Alsancağa gidiyor ve sahildeki bir cafeye oturuyoruz .
Yan masaya oturan bey bana 2 boyoz , bir yumurta diyerek sipariş veriyor .
Boyoz yuvarlak milföy hamurundan yapılmış ,biraz yağlı bir açmaya benziyor .
Ben yemek yapımından pek anlamadığım için ancak böyle anlatabildim . Bana göre tadı güzel . Boyozcu yumurtayı iple kesiyor ve tabağa yerleştiriyor .
Klasik boyoz sade ve yumurta , çayla yeniyor . Biz sade yanısıra ıspanaklı ,beyaz peynirli, kaşarlı domatesli yedik . 6 tane boyoz ve 4 çay için 12 TL ödedik .
Şehirlerin yerel özelliklerinin korunmasını amaçlayan Cittaslow'un (slowcity)üyesi olan Seferihisara doğru yola çıkıyoruz . Burada gittiğimiz belli bir yer yok , nereyi beğenirsek orada duracağız .
Seferihisarı çok bilmiyoruz ve yolu takip ederek ilerliyoruz .
Bir süre sonra Kuşadası yoluna sapınca yolumuzumu kaybettik diye düşünsekte haritamız yardıma yetişiyor ve doğru yolda olduğumuzu söylüyor .
Bölgede sağlı sollu çok sayıda yazlık , otel ve pansiyon bulunuyor .
Ürkmez'de burasının sahile inen bir yolu yokmu diye sağa sola bakarken herhangi bir sokaktan evlerin arasından girince muhteşem bir plajla karşılaşıyoruz .
Bu kadar güzel bir yer beklemiyorduk .
Sahilde bir cafede kömür ateşinde sanki bizim için çay demlemişler . Hava ılık ve güneşli . Cafeye biraz yürüyüş yapıp geleceğimizi söylüyoruz .
Onlarda bize kumsaldaki ahşap üzerinde bir masa hazırlıyorlar . Deniz suyunun sıcaklığını merak edince gidip bakıyorum . Hava sıcaklığı 20 gibi , 25 -26 C sıcaklık olsa denizede girilebilir , çünkü su ılık .
Burası güzel bir yürüyüş yolunun yanında kumsala bakan küçük bir otelin cafesi . Etrafta başka cafelerde var .Issız güzellikte çay keyfi 1 ,kahve 2 TL .
Sahilin güzelliği konusunda hala şaşkın durumdayız , Otele fiyatları soruyoruz . Sezonda kişi başı yarım pansiyon 60 TL , şu an 2 kişi oda kahvaltı 60 TL imiş . Belki bir gün gelir kalırız .
Oradan ayrılıp yol üzerinde adını bilmediğimiz güzel bir plajın yanından geçerek Teos antik kentine gidiyoruz .
Antik kentte kazı çalışmaları devam ediyor . Sahile iniyoruz . Bir restoran var ama kışın kapalı . Kumsalda bir kaç kişi balık tutuyor .
Başka kimse de görünmüyor . Karnmız acıkmaya başladı , tavsiye üzerine balık yemek için Sığacığa doğru yola devam ediyoruz .
Sığacık güzel sahil düzenlemesi yapılmış küçük sayılabilecek bir tatil beldesi . Seferihisar gibi slow food , sağlıklı beslenen doğal şehir kategorisinde ilerlemeye çalışıyor . Cittaslow ilginç bir şey . Cittaslow 'un bir parçası olan slow food ise fast foood 'a karşı yerel yemek geleneklerinin korunması için ortaya çıkmış . Daha detaylı bilgi ise cittaslow seferihisar sayfasında bulunabiliyor .
Örneğin burada arabaların korna çalması yasak , diğer yandan yiyeceklerin organik olması gerekiyor . Sığacık pazarı bu gün kapalıymış . Eski evlerin arasında geziyor , küçük kale surlarına çıkıyoruz .
Sahilde bir yanda şık , diğer yanda çay bahçesi gibi restoranlar bulunuyor .
Bizimkiler şık restoranlardan birine daha önce gelmiş ve memnun kalmış .
Biz bu gün bir yemek yiyip çıkacağımız için salaş olanlardan birini tercih ediyor , sardalya siparişi veriyoruz . Yarım ekmek arası sardalya 4 , porsiyon 8 TL .
Küçük balık sevmeyen arkadaşlarımız bile balığın tadını beğeniyor . Balığı yumurtalı unla tava yapmışlar ve lezzetli olmuş . Balıklar , 2 salata , içecekler dahil 7 kişi 71 TL hesap ödeyip oradan ayrılıyoruz . Hesabı görünce slow food 'un güzel bir ortamı ucuza sunma gibi bir özelliğide varmı diye merak ediyoruz .
Artık Alaçatıya gidebiliriz .
Boyoz yuvarlak milföy hamurundan yapılmış ,biraz yağlı bir açmaya benziyor .
Şehirlerin yerel özelliklerinin korunmasını amaçlayan Cittaslow'un (slowcity)üyesi olan Seferihisara doğru yola çıkıyoruz . Burada gittiğimiz belli bir yer yok , nereyi beğenirsek orada duracağız .
Seferihisarı çok bilmiyoruz ve yolu takip ederek ilerliyoruz .
Bölgede sağlı sollu çok sayıda yazlık , otel ve pansiyon bulunuyor .
Sahilde bir cafede kömür ateşinde sanki bizim için çay demlemişler . Hava ılık ve güneşli . Cafeye biraz yürüyüş yapıp geleceğimizi söylüyoruz .
Burası güzel bir yürüyüş yolunun yanında kumsala bakan küçük bir otelin cafesi . Etrafta başka cafelerde var .Issız güzellikte çay keyfi 1 ,kahve 2 TL .
Artık Alaçatıya gidebiliriz .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)