Seferihisar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seferihisar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İzmirden Balıklıova Ve Seferihisara Uğrayarak Karaburuna Gidiyoruz

Öğlene doğru İzmirden Balıklıovaya doğru yola çıkıyoruz .
Burası İzmir Karaburun yolunda Çeşme kavşağından yaklaşık 10 km. sonra ulaşılan şirin bir sahil köyü . Balıklıovaya ulaştığımızda sakin ve tertemiz deniz bizi karşılıyor .
Önce bir şeyler mi yesek , sonra mı yüzsek derken olağanüstü güzellikteki deniz bizi kendisine çekiyor , kendimizi ılık sularda buluyoruz .
Yüzdükten sonra karnımız epeyce acıktığından kendimizi tahta iskeledeki masalardan birine atıyor , kalamar , midye , patates kızartması ve bira siparişi veriyoruz . Yemek sonrası Seferihisar 'a doğru yola çıkıyor , İzmirli arkadaşlarımızla onların önerdiği bir plajda buluşuyoruz .
Hava çok sıcak olduğundan kendimizi serin sulara atıyoruz .
Seferihisarın denizi serin ve çok berrak . Doğası ise muhteşem .
Geldiğimiz beach çok şık ,servis çok iyi ve bir aile ortamı sözkonusu ,
fiyatlarsa İstanbul ve Çeşmeye göre oldukça uygun .
Biraz yüzme biraz sohbet derken havanın karardığını bile farkedemiyoruz. Gece Karaburuna geçip yarın Ardıç ve Mordoğan 'a gideceğiz .

3. Gün Seferihisar , Ürkmez , Gümüldür ,Sığacık , Teos Ve Alaçatı

Sabah erkenden İzmirin ünlü Boyoz kahvaltısı için Alsancağa gidiyor ve sahildeki bir cafeye oturuyoruz . Yan masaya oturan bey bana 2 boyoz , bir yumurta diyerek sipariş veriyor .

Boyoz yuvarlak milföy hamurundan yapılmış ,biraz yağlı bir açmaya benziyor . Ben yemek yapımından pek anlamadığım için ancak böyle anlatabildim . Bana göre tadı güzel . Boyozcu yumurtayı iple kesiyor ve tabağa yerleştiriyor . Klasik boyoz sade ve yumurta , çayla yeniyor . Biz sade yanısıra ıspanaklı ,beyaz peynirli, kaşarlı domatesli yedik . 6 tane boyoz ve 4 çay için 12 TL ödedik .

Şehirlerin yerel özelliklerinin korunmasını amaçlayan Cittaslow'un (slowcity)üyesi olan Seferihisara doğru yola çıkıyoruz . Burada gittiğimiz belli bir yer yok , nereyi beğenirsek orada duracağız .

Seferihisarı çok bilmiyoruz ve yolu takip ederek ilerliyoruz . Bir süre sonra Kuşadası yoluna sapınca yolumuzumu kaybettik diye düşünsekte haritamız yardıma yetişiyor ve doğru yolda olduğumuzu söylüyor .

Bölgede sağlı sollu çok sayıda yazlık , otel ve pansiyon bulunuyor . Ürkmez'de burasının sahile inen bir yolu yokmu diye sağa sola bakarken herhangi bir sokaktan evlerin arasından girince muhteşem bir plajla karşılaşıyoruz . Bu kadar güzel bir yer beklemiyorduk .

Sahilde bir cafede kömür ateşinde sanki bizim için çay demlemişler . Hava ılık ve güneşli . Cafeye biraz yürüyüş yapıp geleceğimizi söylüyoruz . Onlarda bize kumsaldaki ahşap üzerinde bir masa hazırlıyorlar . Deniz suyunun sıcaklığını merak edince gidip bakıyorum . Hava sıcaklığı 20 gibi , 25 -26 C sıcaklık olsa denizede girilebilir , çünkü su ılık .

Burası güzel bir yürüyüş yolunun yanında kumsala bakan küçük bir otelin cafesi . Etrafta başka cafelerde var .Issız güzellikte çay keyfi 1 ,kahve 2 TL . Sahilin güzelliği konusunda hala şaşkın durumdayız , Otele fiyatları soruyoruz . Sezonda kişi başı yarım pansiyon 60 TL , şu an 2 kişi oda kahvaltı 60 TL imiş . Belki bir gün gelir kalırız . Oradan ayrılıp yol üzerinde adını bilmediğimiz güzel bir plajın yanından geçerek Teos antik kentine gidiyoruz . Antik kentte kazı çalışmaları devam ediyor . Sahile iniyoruz . Bir restoran var ama kışın kapalı . Kumsalda bir kaç kişi balık tutuyor . Başka kimse de görünmüyor . Karnmız acıkmaya başladı , tavsiye üzerine balık yemek için Sığacığa doğru yola devam ediyoruz . Sığacık güzel sahil düzenlemesi yapılmış küçük sayılabilecek bir tatil beldesi . Seferihisar gibi slow food , sağlıklı beslenen doğal şehir kategorisinde ilerlemeye çalışıyor . Cittaslow ilginç bir şey . Cittaslow 'un bir parçası olan slow food ise fast foood 'a karşı yerel yemek geleneklerinin korunması için ortaya çıkmış . Daha detaylı bilgi ise cittaslow seferihisar sayfasında bulunabiliyor . Örneğin burada arabaların korna çalması yasak , diğer yandan yiyeceklerin organik olması gerekiyor . Sığacık pazarı bu gün kapalıymış . Eski evlerin arasında geziyor , küçük kale surlarına çıkıyoruz . Sahilde bir yanda şık , diğer yanda çay bahçesi gibi restoranlar bulunuyor . Bizimkiler şık restoranlardan birine daha önce gelmiş ve memnun kalmış . Biz bu gün bir yemek yiyip çıkacağımız için salaş olanlardan birini tercih ediyor , sardalya siparişi veriyoruz . Yarım ekmek arası sardalya 4 , porsiyon 8 TL . Küçük balık sevmeyen arkadaşlarımız bile balığın tadını beğeniyor . Balığı yumurtalı unla tava yapmışlar ve lezzetli olmuş . Balıklar , 2 salata , içecekler dahil 7 kişi 71 TL hesap ödeyip oradan ayrılıyoruz . Hesabı görünce slow food 'un güzel bir ortamı ucuza sunma gibi bir özelliğide varmı diye merak ediyoruz .

Artık Alaçatıya gidebiliriz .