Kendi aracınızla gidebileceğiniz gibi
Üçkuyularda ki benzin istasyonunun arkasında bulunan Çeşme - Ilıca - Karaburun - Mordoğan mini otogarından kalkan otobüs ve minibüslerle de ulaşabilirsiniz .
Yol üstündeki harika koy manzaralarını izleyerek Karaburun 'a ulaşıyoruz .
Burasını Güzellik Yarışmalarına Katılmamış Bir Dünya Güzeline Benzetiyorum .
Oda - Kahvaltı geceliği kişi başı 30 TL 'ye kalacağımız pansiyonumuzu bulup odamıza yerleştikten sonra restoranına geldiğimizde kendimizi ıssız bir adadaymış gibi hissediyoruz .
Salaş bir cafe , sakin ,berrak bir deniz .Güneşlenip denize girdikten sonra pansiyonun salaş cafesinde bir şeyler atıştırıyoruz . Ortam şu an o kadar sakin ki hayat burada durmuş görünüyor . Koskoca koyda sanki bizden başka kimse yok gibi .
Yemek sonrası dinlendikten sonra bugün Karaburunda pazar kurulduğunu öğreniyor ve gidiyoruz .
İzmir Karaburun Pazarı tamamen köylülerin getirdiği ürünlerden oluşuyor . İlçeye fazla turist gelmediğinden ticarileşme olmamış . Örneğin kocaman , gerçek bir petek balını 30 TL 'ye alabiliyorsunuz .
Dolaştıktan sonra bal ve zeytinyağı alarak pazardan ayrıldık . Meydandaki çay bahçesinde içtiğimiz yorgunluk çayının tadını ise hala unutamadık .
Çay bahçelerinin biraz aşağısında ise iki balıkçı bulunuyor . Buradan meşhur Karaburun kefalini almanızı veya bir restoranda yemenizi tavsiye ederim . Ayrıca yöresel mumlanmış balık yumurtasınıda bulabilirsiniz .
Akşamüstü olunca Karaburun Limanına gidiyoruz . Karaburun limanı şehir merkezinden 200 metre kadar aşağıda bulunuyor . Oldukça büyük limanda şık veya salaş cafe , restoranlar var .
Ortam çok doğal . içimden Karaburun keşke hep böyle kalsa diye düşünürken deniz kenarı bir restoranda yemeğe geçiyoruz . Etraf cıvıl cıvıl fakat rahatsız edici bir kalabalık görünmüyor . Mendireğin üzerinde gençler bir yanda gitar çalarken diğer yanda sohbet ediyorlar . Bir başka yerde çekirdek yiyen çocuklar gelen geçeni seyrediyor . Sol taraftaki evin önünde ise bir nine etrafı seyrederken çayını yudumluyor .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder