Parkın içinde insanlar sabah yürüyüşü yapıyor,köpeklerini gezdiriyor,banklarda oturup sohbet ediyor.
Arka tarafta park manzaralı şık cafeler,yan tarafında bakımlı ve oldukça eski bir binada Sismoloji Enstitüsü yer alıyor. Cafelerden biri açık olsa bir kahve içmek isterdim.Fakat sabah saat 07:30’da kapalılar.Ana cadde de biraz ileride Belgrad Üniversitesi ve Sırbistan Ulusal Meclisi bulunuyor.İnsanlar Pekara adı verilen ayaküstü pastanelerden börek çörek alıp kahvaltı ediyorlar.
Yürüyerek otele dönüyoruz.Bizim otel kahvaltıyı yan tarafındaki restoran – bar’da veriyor.Bir avantajı menüden her gün farklı alternatifler seçebiliyorsunuz.
Dezavantajı ise 3 € karşılığı verilen bu kahvaltıda çoğu kahvaltı bu fiyatın altında,üstelik içecek hariç.Belgrad’da kalırken otelden kahvaltı almayıp her gün farklı bir yerde Pekara adı verilen börekçiler de veya şık cafelerde de benzer fiyatlara kahvaltı edebilirsiniz.Yine de bizim kahvaltı alternatiflerimizde bayağı güzel ve lezzetli.
ve çift otobüs ile Ciganlija adasına gitmek için yola çıkıyoruz.
Belgrad’ın trafiğine rağmen toplu ulaşım ağı oldukça iyi olsa da broşürler de otobüs ve tramvay hatlarının şemaları biraz karışık , bu yüzden aktarma sırasında biraz vakit kaybediyoruz.Daha sonra otobüsten indiğimiz tepeden 1 km kadar aşağı yürüyüp adanın bulunduğu bölgeye geliyoruz.
Burası çok büyük,güzel parklar ve plaj bulunduğundan yazın hareketli olsa da şu an oldukça sakin ,manzara güzel.
Biz de oradaki çiçeklerin altında resim çekmek isterken fotoğraf makineli bir adam uzaktan bağırınca biz de ‘’ Herhalde yanlış yerdeyiz ‘’ diye düşünerek oradan uzaklaşmayı düşünürken adam yanımıza geliyor.Aslında bize ‘’ Fotoğrafınızı çekeyim mi ‘’ diyormuş.Fotoğrafımızı çektikten sonra ona teşekkür ediyor ve biraz sohbet ediyoruz.Restoranın bahçesinin bir bölümünde gelecek seneden itibaren düğün organizasyonu yapmak istiyorlarmış O yüzden orada şık bir ortam yaratmışlar. Konuştuğumuz kişinin arka taraftaki içi çok şık restoranın sahibi olduğunu fark ediyoruz.Bahçesi de güzel olunca orada oturup bir şeyler içip dinleniyoruz.
Bu restoran ‘da ılık bir yaz akşamı bahçede yemek yemek çok güzel olabilir.
Ofisteki bayan işini bırakıp geliyor ve düzgün ingilizcesiyle bize çıkışı tarif ediyor.Artık akşamüstü oldu ve karnımız acıkmaya başladı,internette daha önce gördüğümüz Nebojsina ‘da bulunan internette müşteri beğenisi yüksek Mala Fabrika Ukusa restoran’a gitmek için otobüse biniyoruz. Restoran’a girince garson kenarda bir masa gösteriyor.Biz ‘’ Başka yer yok mu ‘’ deyince , şu masaya geçebilirsiniz fakat 18:30 ‘dan itibaren rezerve cevabini verince oturuyoruz.
Restoran çok büyük değil,kendine özgü güzel bir dekoru var.Biz yemek olarak Biftek çorbası,
Gulaş ve Patlıcan Musakka siparişi veriyoruz.Yemeklerin hepsi güzeldi,
2 bira dahil 20 € hesap ödedikten sonra oradan ayrılıyor yürüyerek Aziz Sava Katedralini gezmeye gidiyoruz.
Yağmur başlamış olsa da hazırlıklıyız.Yanında büyük kütüphane bulunan büyük katedralin üst katı restorasyonda, alt katta ise restorasyon tamamlanmış.
Katedrali gezdikten sonra otobüsle Cumhuriyet Meydanına gidiyoruz.Burada Ulusal Tiyatro’ya girip bilgi alıyoruz.Bu gün akşam 19:30’da Hırvat,yarın ise aynı saatte Sırp Drama’ları varmış,fiyatlar ise koltuğun yerine göre 3,5 – 12 € arasında.
Bu gün otobüs tramvay yolculukları yanı sıra 15 km yürüdük ve yorgunuz ,yürüyerek otelimize dönüyoruz.Yarın Belgrad'da Bajloni Market'e ,Zemun Bölgesine gideceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder