Antalya 'dan ayrıldıktan sonra orada mı , burada mı kalalım derken bir anda kendimizi çok sevdiğimiz ve eşimle benim için özel bir anlamı olan Ölüdeniz de bulmuştuk . Burasını sevmemizin nedenlerinden birisi ise Ölüdeniz 'in sembollerinden Cloud 9 bar - restoran 'ın sempatik , esprili ve saygılı şefi Menderes Bey 'le de görüşmek bizi mutlu etmiş ve kendisinin nişanlanmasına çok sevinip tebrik etmiştik . Burada kısa ve dolu geçen yarım günden sonra sabah kahvaltı öncesi sahilde biraz yürüyüş yapıp ,
yamaç paraşütçülerini izleyip
kahvaltı sonrası ayrılıyor , Göcek üzerinden Dalyan 'a geçiyoruz .
20 gün önce , Hatay 'ın Samandağ İlçesinin sahilindeki Deniz Kasabasından başlayıp Akdeniz ve Güney Ege sahil yolunu takip ederek geldiğimiz Dalyan ' ı yıllar öncesinden oldukça farklı buldum .
Çok sayıda İngiliz turistin bulunduğu belde , doğası korunarak oldukça düzenli yapılaşmış ve bayağı şık görünüyordu . Yoğun bir sezonda kişi başı oda + kahvaltı 60 TL 'ye kalacağımız pansiyonumuz nehir kenarında ve Kaunos Antik Kenti manzaralıydı .
Kalacağımız 3 gün içinde tekne ile günlük Göcek 12 Adalar ve Ekincik Turu yapmayı düşünüyoruz . Etkileyici bir tur olan Kaunos Turunu daha önce yaptığımız için bu kez yapmayacağız .Karnımız acıktığından odamıza yerleştikten sonra merkeze inip bir şeyler yemek istiyoruz . Dalyan 'da henüz yeterince keşif yapmadığımızdan ilk izlenim olarak yemek fiyatları bize bayağı yüksek geliyor . Ölüdeniz deki Help Cafe 'ye benzeyen bir cafe 'de oturup menüye bakıyor , fiyatı 12 TL olan Full English Breakfast 'ı tercih ediyor , beğeniyoruz .
Nehir manzaralı bir geç kahvaltı edip ağaçları orijinal şekline bağlı kalarak işleyen çok ilginç bir sanat atölyesini gezip
sonrasında sahildeki Dalyan Tekne Kooperatifi teknelerine binip gidiş dönüş 10 TL karşılığında deniz kaplumbağalarının adresi olan İztuzu plajına gidiyoruz .
Kaldığınız pansiyon nehir kıyısındaysa tekneler sizi pansiyondan alıp bırakabiliyor .Eşsiz manzaralar eşliğinde İztuzuna giderken doğal güzellikleri izliyor , yol boyunca kendimizi bazen tropik bir yerde sanıyoruz . Kanallar Montenegro 'da ki Skadarsko gölünü de andırıyor .
İztuzu 'nun kalacak hiç bir tesisin bulunmadığı uçsuz bucaksız kumsalında güneşlenip denize girerken bu bölgenin gelişmiş ülkelerdeki gibi doğasının sonsuza kadar korunmasını diliyoruz .
Burada etrafınızda insanlar olsa da kendinizi sanki ıssız bir adada hissediyorsunuz .
Biraz daha güneşlendikten sonra iskeleye dönüp
teknemize biniyor , Kaya Mezarlarını izleyerek pansiyonumuza dönüyoruz .
Hazırlandıktan sonra sahile iniyor , ertesi gün için kişi başı 60 TL 'den Yemekli Göcek - 12 Adalar Turuna kaydımızı yaptırdıktan
sonra biraz dolaşıyor , akşama hazırlanan el işi standlarını geziyoruz .
Çevreyi dolaşırken yemek için kafamızda net bir plan olmamakla birlikte yüksek bir hesap ödemek istemiyoruz .
Sağa sola baktıktan sonra merkezi bir yerde döner yapan bir restorana oturuyoruz . Restoran sahibiyle sohbet ederken bölgede 200 civarında yemek yiyecek yer ve dolu dolu 3 aylık bir sezon bulunduğunu , bu yüzden yemek fiyatlarının yükseldiğini belirtiyor . Diğer yandan restoran ve cafeler ağırlıklı İngiliz olan turistleri çekebilmek için içki fiyatlarını olabildiğince düşük tutuyor ve müşteriyi çekebiliyorlar . Malta 'da yediğimiz wraplar hala aklımızda kaldığından döner dürümün içine yoğurtlu sos koydurarak mükemmel bir yemek yiyoruz .
Oradan ayrılıp bir meydanda şık bir çay bahçesi keşfedince orada da oturup önce çi börek ,
sonra kahve içip dondurma yiyor , sonrasında odamıza gidip uyuyoruz.
Yarın Göcek 'de Buradan Okuyabileceğiniz 12 Adalar Turuna Çıkacağız.
Roma Antakya Rio MALI Tokyo Gökçeada Budva AVRUPA Kho Samui KEŞFEDİLMEMİŞ YERLER Santiago G.AMERİKA Amsterdam Londra NEPAL Hopa Moskova AVUSTRAlYA Pekin K.AMERIKA Kars NewYork Rodos Bali KEŞFEDİLMEMİŞ TATİLLER Melbourne AFRIKA Katmandu Santiago HINDISTAN Maca Pichu Sao Paulo Izmir Utrecht St.Petersburg Antalya Shangai Baku Askabat Caracas Lima Split Montreal Artvin Budapeste Bruksel Nairobi KUBA San Diego Sidney
Dalyan 'dan Göcek 'e Geçip 12 Adalar Tekne Turuna Çıkacağız
Pansiyonumuzda nehir manzaralı bir kahvaltı sonrası
12 Adalar Günlük Tekne Turu 'na katılmak için otobüsümüzün bizi almasını bekliyoruz .
Fiyatı 60 TL olan Göcek Tekne Turu için tur otobüsü saat tam 9.00 ' da bizi alıyor , diğer yolcuları da alıp yaklaşık 45 dakikalık yolculuktan sonra Göcek sahiline ulaşıp teknemize biniyor , yiyecekler de yüklendikten sonra saat 10.30 gibi hareket ediyoruz .
Teknemizin çok büyük ve fazla kalabalık olmaması hoşumuza gidiyor . Bu turda bölgede bulunan hepsi birbirinden güzel 17 koydan tekneler ortalama 5 'ine uğruyor . Geldiğimiz ilk koyda verdiğimiz yüzme molası sonrası hem yüzmek hem de yemek için bir sonrakine ulaşıyoruz . Teknedekilerden bazıları Mavi tonlarının bir çoğuna sahip denizde yüzerken , bazıları muz 'a biniyor , birileri ise iskele de oturup kitap okuyor veya yürüyerek çevreyi keşfediyor .Karnımız acıkınca yemek kokularını fark etmeye başlayıp tekne 'ye dönüyoruz . Menümüzde Izgara Tavuk , Makarna ve Salata bulunuyor . Bu tur da arzu edenlere extra ödeme karşılığı Izgara Çipura alternatifi de bulunuyor . Yemek güzel , yalnız balığın ilave ücretli olması ucuza satılmayan bir tur da bana göre gereksiz . Çünkü bazı yerlerde 30 TL 'ye tur satıp ilave fiyat uygulamıyorlar .Hamam Koyunda da yüzdükten sonra genelde mavi yolculuk teknelerinin yemek yediği bir restoran bulunan Göbün koyuna geliyor , deniz çok güzel olduğundan burada da yüzmeyi ihmal etmiyoruz . Bu gün son mola yerimiz olan Yassıca Adalar 'a geldiğimizde saat 4 'ü geçmiş ve çok yüzüldüğü için insanlar yorulmuş görünse de yine herkes mavi sulara kendisini bırakıyor . Sonrasında bazıları eşsiz bir manzara eşliğinde kitap okurken bizler yan tarafta gördüğümüz salaş tekneye gidip gözleme yiyip çay içiyoruz .Burada bir teyze gözleme açarken ,bir başkası odun ateşinde yapılan çayı demliyor . Sonra adayı dolaşıyoruz . Akşamüstü ise doğa ve denizin etkisinden yorgun ve mutlu bir şekilde Göceğe dönüyor, otobüsümüze binip Dalyan 'a doğru yola çıkıyoruz . Yolda otobüsümüz Ley Ley restoranda çay ikram ediyor . Leylek yuvalarının da bulunduğu doğal bir ortamda çayımızı içtikten sonra pansiyonumuza dönüyoruz . Akşam yemeğinde önce midye dolma yiyor , sonra dün de gittiğimiz çay bahçesinde çi börek ve dondurma yiyoruz . Ertesi gün çıkacağımız Ekincik Tekne Turu için rezervasyonumuzu yapıp odamıza dönüp uyuyoruz .
Dalyan ve Çevresi Tatilimizin Tamamını Buradan Okuyabilirsiniz.
12 Adalar Günlük Tekne Turu 'na katılmak için otobüsümüzün bizi almasını bekliyoruz .
Fiyatı 60 TL olan Göcek Tekne Turu için tur otobüsü saat tam 9.00 ' da bizi alıyor , diğer yolcuları da alıp yaklaşık 45 dakikalık yolculuktan sonra Göcek sahiline ulaşıp teknemize biniyor , yiyecekler de yüklendikten sonra saat 10.30 gibi hareket ediyoruz .
Teknemizin çok büyük ve fazla kalabalık olmaması hoşumuza gidiyor . Bu turda bölgede bulunan hepsi birbirinden güzel 17 koydan tekneler ortalama 5 'ine uğruyor . Geldiğimiz ilk koyda verdiğimiz yüzme molası sonrası hem yüzmek hem de yemek için bir sonrakine ulaşıyoruz . Teknedekilerden bazıları Mavi tonlarının bir çoğuna sahip denizde yüzerken , bazıları muz 'a biniyor , birileri ise iskele de oturup kitap okuyor veya yürüyerek çevreyi keşfediyor .Karnımız acıkınca yemek kokularını fark etmeye başlayıp tekne 'ye dönüyoruz . Menümüzde Izgara Tavuk , Makarna ve Salata bulunuyor . Bu tur da arzu edenlere extra ödeme karşılığı Izgara Çipura alternatifi de bulunuyor . Yemek güzel , yalnız balığın ilave ücretli olması ucuza satılmayan bir tur da bana göre gereksiz . Çünkü bazı yerlerde 30 TL 'ye tur satıp ilave fiyat uygulamıyorlar .Hamam Koyunda da yüzdükten sonra genelde mavi yolculuk teknelerinin yemek yediği bir restoran bulunan Göbün koyuna geliyor , deniz çok güzel olduğundan burada da yüzmeyi ihmal etmiyoruz . Bu gün son mola yerimiz olan Yassıca Adalar 'a geldiğimizde saat 4 'ü geçmiş ve çok yüzüldüğü için insanlar yorulmuş görünse de yine herkes mavi sulara kendisini bırakıyor . Sonrasında bazıları eşsiz bir manzara eşliğinde kitap okurken bizler yan tarafta gördüğümüz salaş tekneye gidip gözleme yiyip çay içiyoruz .Burada bir teyze gözleme açarken ,bir başkası odun ateşinde yapılan çayı demliyor . Sonra adayı dolaşıyoruz . Akşamüstü ise doğa ve denizin etkisinden yorgun ve mutlu bir şekilde Göceğe dönüyor, otobüsümüze binip Dalyan 'a doğru yola çıkıyoruz . Yolda otobüsümüz Ley Ley restoranda çay ikram ediyor . Leylek yuvalarının da bulunduğu doğal bir ortamda çayımızı içtikten sonra pansiyonumuza dönüyoruz . Akşam yemeğinde önce midye dolma yiyor , sonra dün de gittiğimiz çay bahçesinde çi börek ve dondurma yiyoruz . Ertesi gün çıkacağımız Ekincik Tekne Turu için rezervasyonumuzu yapıp odamıza dönüp uyuyoruz .
Dalyan ve Çevresi Tatilimizin Tamamını Buradan Okuyabilirsiniz.
Dalyanda Tekneyle Ekincik Mağarası Ve Koyları Turuna Çıkıyoruz
Sabah kahvaltı sonrası dün akşam kişi başı 50 TL karşılığında yer ayırttığımız yemekli Ekincik Turu için teknemiz pansiyonumuzun iskelesinden bizi alınca hareket ediyoruz .
Nehirde İztuzu Plajına doğru bir süre ilerledikten sonra kaplumbağaların çok sevdiği Mavi Yengeç yakalanıp buharda pişirildikten sonra turistlere satılan bir iskeleye yanaşıyoruz . Doğal ortamın korunmasının çok önemli olduğu bu yerde su kaplumbağaları çevremizde dolaşıyor .
Burada 10 TL karşılığında buharda pişirilmiş Mavi Yengeç de satılıyor .
Biz alıp denesek de daha sonra insanlar yedikçe kaplumbağaların yemeklerinin azalacağının ve onların yemeklerine sulandığımızın farkına varıp bir daha mavi yengeç yememeye karar verdik . Bir süre tekneyle yol aldıktan sonra kayalıkların dibinde mavi sulara kendimizi bıraktık ,
şnorkelle baktığımızda bölgede oldukça fazla balık vardı . Öğle yemeği molasını verdiğimiz koya geldiğimizde önce biraz yüzdük .
Mangaldan mis gibi kokular gelirken ,
köfte , tavuk ,makarna ve salatadan oluşan yemeğimizin hazır olduğunu fark edince teknemize çıkıp yemeğe geçtik . Bu günkü turumuzda teknede oldukça çok çocuk vardı . Bizlerden veya turistlerden hiç kimse sofraya oturmadı ve yemek önceliği çocuklara verildi .
Bizlerse tabaklarımızı elimize alıp yemeğimizi yedikten sonra sakin denizi seyrettik .
Öğleden sonra geldiğimiz koyda deniz rengarenkti .
Dönüşte İztuzu Plajında mola verdik . Burada nehirle denizin birleştiği bölgede oldukça sert bir akıntı vardı ,
biraz yüzdükten sonra geri dönüş yolculuğumuza devam ederek pansiyonumuza geldik . Bütün gün güneş bizi yorduğundan tekneden pansiyonun iskelesinde inmek çok iyi oldu .
Hazırlandıktan sonra akşam yemeği için yürüyerek Dalyan 'ın merkezine indik .
Dolaşırken mumlanmamış balık yumurtası olan ve Türkiye 'de yalnızca Dalyan 'da bulunan Fıska satıldığını gördüğümüz balıkçı dükkanına girip bilgi alıyoruz .Burada Fıska 'yı genelde yaşlılar bilir ve günde 1 - 2 taneyi ceplerine koyup yerlermiş . Benim anneannemde Rodosdayken çok sevdiklerinden ara sıra '' Fıska olsa da yesek '' derdi . Bence güzel bir lezzet .
Yarın Selimiye 'ye doğru yola çıkmadan uğrayıp biraz alacağız . Bu akşam ne yiyelim derken ev yemekleri yapan bir restoran görünce boş bir masa bulup oturduk . Burada işkembe çorbası içip
mantı yedikten sonra hızımızı alamayıp ilk geldiğimizde keşfettiğimiz çay bahçesine gidip kıymalı çi börek yedikten sonra sahilde dolaştık .
Kaunos Kaya Mezarlarının ışıklandırılmış görüntüsü ve suya yansıması etkileyiciydi .
Ortam hareketli olmasına rağmen çok yorgun olduğumuzdan odamıza gidip uyuduk . Yarın Marmaris Selimiye 'ye geçeceğiz .
Dalyan ve Çevresi Tatilimizin Tamamını Buradan Okuyabilirsiniz.
Nehirde İztuzu Plajına doğru bir süre ilerledikten sonra kaplumbağaların çok sevdiği Mavi Yengeç yakalanıp buharda pişirildikten sonra turistlere satılan bir iskeleye yanaşıyoruz . Doğal ortamın korunmasının çok önemli olduğu bu yerde su kaplumbağaları çevremizde dolaşıyor .
Burada 10 TL karşılığında buharda pişirilmiş Mavi Yengeç de satılıyor .
Biz alıp denesek de daha sonra insanlar yedikçe kaplumbağaların yemeklerinin azalacağının ve onların yemeklerine sulandığımızın farkına varıp bir daha mavi yengeç yememeye karar verdik . Bir süre tekneyle yol aldıktan sonra kayalıkların dibinde mavi sulara kendimizi bıraktık ,
şnorkelle baktığımızda bölgede oldukça fazla balık vardı . Öğle yemeği molasını verdiğimiz koya geldiğimizde önce biraz yüzdük .
Mangaldan mis gibi kokular gelirken ,
köfte , tavuk ,makarna ve salatadan oluşan yemeğimizin hazır olduğunu fark edince teknemize çıkıp yemeğe geçtik . Bu günkü turumuzda teknede oldukça çok çocuk vardı . Bizlerden veya turistlerden hiç kimse sofraya oturmadı ve yemek önceliği çocuklara verildi .
Bizlerse tabaklarımızı elimize alıp yemeğimizi yedikten sonra sakin denizi seyrettik .
Öğleden sonra geldiğimiz koyda deniz rengarenkti .
Dönüşte İztuzu Plajında mola verdik . Burada nehirle denizin birleştiği bölgede oldukça sert bir akıntı vardı ,
biraz yüzdükten sonra geri dönüş yolculuğumuza devam ederek pansiyonumuza geldik . Bütün gün güneş bizi yorduğundan tekneden pansiyonun iskelesinde inmek çok iyi oldu .
Hazırlandıktan sonra akşam yemeği için yürüyerek Dalyan 'ın merkezine indik .
Dolaşırken mumlanmamış balık yumurtası olan ve Türkiye 'de yalnızca Dalyan 'da bulunan Fıska satıldığını gördüğümüz balıkçı dükkanına girip bilgi alıyoruz .Burada Fıska 'yı genelde yaşlılar bilir ve günde 1 - 2 taneyi ceplerine koyup yerlermiş . Benim anneannemde Rodosdayken çok sevdiklerinden ara sıra '' Fıska olsa da yesek '' derdi . Bence güzel bir lezzet .
Yarın Selimiye 'ye doğru yola çıkmadan uğrayıp biraz alacağız . Bu akşam ne yiyelim derken ev yemekleri yapan bir restoran görünce boş bir masa bulup oturduk . Burada işkembe çorbası içip
mantı yedikten sonra hızımızı alamayıp ilk geldiğimizde keşfettiğimiz çay bahçesine gidip kıymalı çi börek yedikten sonra sahilde dolaştık .
Kaunos Kaya Mezarlarının ışıklandırılmış görüntüsü ve suya yansıması etkileyiciydi .
Ortam hareketli olmasına rağmen çok yorgun olduğumuzdan odamıza gidip uyuduk . Yarın Marmaris Selimiye 'ye geçeceğiz .
Dalyan ve Çevresi Tatilimizin Tamamını Buradan Okuyabilirsiniz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)