Skopelos Adasının Plajlarını Gezeceğiz

 Sabah erken kalkıp şehrin sokaklarını dolaşıyorum.Şehir merkezinde tipik bir köy kahvesi
 , restoranlar yanı sıra arka sokaklarda şık cafe,butikler,restoranlar,
oteller  bulunuyor.tepeye  çıktıkça  ailelerin oturduğu  yerleşim yerleri artıyor.Bizim kaldığımız apart her ne kadar çok kötü olsa da sahilde olduğundan yokuş çıkmama açısından avantajlı.Merkezde çoğu yerleşim tepelere doğru ve dar sokaklarda motosiklet ve bisiklet dışında araç trafiği bulunmuyor.Bu durum valizlerinizle yokuş çıkma anlamına da geliyor.Kahvaltı için oldukça çok alternatif bulunuyor.Dolaşırken gördüğüm breakfast house dikkatimi  çekiyor  ve daha sonra kahvaltı için burasını tercih ediyoruz.
Küçük şirin fakat börekleri ve tatlılarıyla büyük bir yer olduğunu börek siparişlerimiz gelince anlıyoruz.Balkanlar genelinde bu tür yerler  unundan mı ,yağından mı çok güzel yapıyorlar.Ama burada yediğimiz bana göre en güzeliydi.
İçeri girip bu börekleri kim yapıyor diye soruyorum 3 kişinin çalıştığı bu küçük yerde güleryüzlü tezgahtar kız o sırada  dolaptan içecek alan börek ustası olan genç  ahçı’yı işaret ediyor.Ahçının kıyafeti ütülü ve tertemiz ,sanki mutfakta o çalışmıyor.İngilizce ‘’ Sen börek konusunda gördüğüm en iyi ahçısın ‘’ desem de ingilizce bilmiyor.Fakat kasadaki kız tercüme edince çok mutlu oluyor ve teşekkür ediyor.Burada bir de pasta  ahçısı bulunuyor.Kaldığımız süre boyunca kahvaltı için börekleri ,sandviç ve kekleri hep buradan alıyoruz.Pastaneden çıkınca Skiathos feribot bileti almak için sahildeki bilet ofisine gidiyoruz.
Bu ada da 2 yerden Skiathos’a feribot kalkıyor.Yalnız bizim bulunduğumuz yer adanın diğer tarafında olduğundan bilet fiyatı nisbeten daha pahalı.O yüzden adanın diğer tarafında yaklaşık 20 km uzaklıktaki Glossa’dan kalkan feribot için bilet alıyor ve plajlara doğru yola çıkıyoruz.
Önce feribotun kalkacağı Glossa’ya gideceğiz, navigasyonla kestirme den gidelim derken dar toprak bir yola giriyoruz.Bu yoldan giderek ada da küçük atölyeler olduğunu ,at  ve eşeklerin bulunduğunu keşfetsek de

ana yola geri dönüyoruz.  Glossa ‘daki  plaj çok cazip gelmeyince Skopelos plajına geçiyor,çam ağaçlarının gölgesine sandalyelerimizi açıp biraz bir şeyler içip denize giriyoruz.
Bu plaj sessiz sakin,500 metre kadar ileride bir beach görünüyor.Oradan ayrılıp adanın en şık plajlarından olan Kastani Beach’e geçiyoruz.
Skopelos adasında neredeyse tüm beach’ler de şezlong şemsiye ücretli  (7 € civarında).Biz ise bir günde çok sayıda plaj gezdiğimizden ücretli yerleri tercih etmiyoruz.Bu plajda deniz kenarındaki bir şezlonga yerleşip biraz güneşlenip dinleniyoruz.
İçecek siparişi vermek istesek de büyük bir yer olduğundan garsonlara ulaşamıyoruz.Denize girdikten sonra oradan ayrılırken bu plaj büyük olasılıkla  ücretlidir diye düşünsek de ücret için kimse yanımıza gelmedi.
Buradan hemen yan koyda ki Milia Plajına geçiyoruz.
Burası ağaçların altında küçük bir otoparkı bulunan uzun kumsallı doğal ve salaş bir yer.Bir minibüs cafe’den basit yiyecek içecek servisi yapıyorlar.Biz artık Kastani’de şezlong ücreti almadıklarına göre bu salaş plajda hiç almazlar diye düşünüp bir şezlong’a kurulsak da bir kız yanımıza geliyor ve buradaki paralı beach’lerin standart kelimelerinden merhaba,nasılsınız dedikten sonra hemen konuya giriyor ve ücretin 7  € olduğunu söylüyor.Biz de bir denize girip çıkacağımız için bazıları gibi yandaki çalıların gölgesine geçip yüzüyor sonra oradan ayrılarak bize göre adanın en güzel plajlarından Panormos’a geçiyoruz.
Plaj plaj gezmekten çok yorulsak da  akşam yemeğini Panormos sahilinde kumlar üzerinde bir masa da yemek istediğimizden pes etmeden sahildeki restoran menülerini tek tek inceliyoruz.Bir restorandaki  garson kız bize yemekler hakkında bilgi verirken Türk olduğumuzu öğrenince ben de Türkiye’de tetil beldelerinde bir süre kalmıştım diyor ve bize çok yakın davranıyor.Bu plajda 5-6 tane kumsal restoranı bulunuyor ve fiyatlar,ada merkezinden biraz daha ucuz görünüyor.Hangi restoran’da oturalım derken plajın sonundaki lux otelin yanındaki Linarakia restoran’ı  tercih ediyoruz.
Saat yemek için erken olduğundan önce şezlonglarına oturup denize giriyoruz.Akşam saat 19:00 gibi şezlongların yerine masalar koyuyorlar.Biz de duş aldıktan sonra yemeğe geçiyoruz.Gün batımı ile birlikte ortam romantikleşiyor,mumlar da masalara geliyor.Biz burada et yemeyi tercih ediyoruz.
Aslında adalar da çok güzel et yapıyorlar.Burada da yediğimiz her şey güzel ,ortam ise olaganüstü güzeldi.Bu ortam da oldukça uzun süre kalıp sonra odamıza dönüp uyuyoruz.

Evvoia Adasında Kymi'den Skopelos Adasına Geçeceğiz

Kahvaltı sonrası Kymi'de rüyalarda görülebilecek bir manzaraya sahip otelimizden ayrılarak
5 dakika araç mesafesindeki limana geliyor ve feribot'a biniyoruz.Feribot önce Sporades takımadalarından Alonissos'a uğruyor.Kırlangıç adası olarak da adlandırılan bu şirin adanın denizi bölgenin geneli gibi çok güzel görünüyor.
toplamda 3 saat'in üzerinde bir sürede Skopelos adasına ulaşıyoruz.
Burası da oldukça büyük bir ada,kalacağımız yer limana çok yakın bir mesafede bulunuyor.Yalnız odamız gösterildiğinde böyle kötü bir yer olma ihtimalini düşünmediğimizden dolayı önce fazla farkına varmasak da yüksek bir ücret ödediğimiz yerin manzarası güzel olsa da
bir gecekondudan farksız olduğunu fark ediyoruz.Oda bir restorana bir kaç duvar örüp otele çevrilmiş gibi duruyor.Banyo'da lavabonun hortumu duş kabininde yere bırakılmış şekilde .Önceki tatillerimiz de çok iyi olmayan yerlerde de kaldık.Fakat bu kadar pahalı ve kötüsünü görmemiştik.Normalde çoğu zaman 1 gecelik rezervasyon yapıp kaldığımız yeri görmek isteriz.3 günlük rezervasyonumuz ödenmiş durumda.Ama biz ne yaptık ? Bu durumun tatilimizi bozmasına izin vermeyerek hiç bir şey olmamış gibi davranarak Agnontas Plajına doğru yola çıktık.
Agnontas plajı kapalı bir koyda yer alıyor.Denizi berrak,turkuaz renkli.Sahilinde 2 restoran ve bir beach bulunuyor.Şezlong sayısı oldukça az.Kalabalık dönemde buradaki küçük kumsalda yer bulmak dahi mucize olabilir.Biz sandalyelerimizi ağacın altında açıp denize giriyoruz.
Denizi gerçekten güzel.Burada bir süre kaldıktan sonra kaldığımız deniz manzaralı gecekondumuza dönüyor ve şehri gezmeye çıkıyoruz.Şehir merkezi oldukça büyük,yerleşim genelde tepeye doğru,yokuşlar ise oldukça dik.
Sahide genelde restoranlar bulunuyor.Arka sokaklarda restoranlar yanı sıra ilginç dükkanlar da var.Akşam yemeğini sahildeki bir restoranda yiyeceğiz.
Menümüzde kalamar tava,ahtapot ızgara,
Fava ve Salata bulunuyor.Kalamar tava ve Izgara Ahtapot'u bu ülkede her yerde güzel yapıyorlar.Fava ise şu ana kadar yediklerimiz arasında en iyilerinden biriydi.
Yemek sonrası biraz dolaşıp odamıza gidip uyuyoruz.
Yarın adanın plajlarını gezeceğiz.

Bugün Evvoia Adası Kymi'de Plajları Gezeceğiz

Evvoia Adasında Feribotla yarın Skopelos Adasına geçeceğimiz yer olan Kymi'de kaldığımız Panorama Hotel'de çalışan bayan kişi başı 5 € karşılığında odaya kahvaltı getirebileceğini söylemişti.Biz de bu gün otel'deki eşsiz manzaralı balkonumuzda kahvaltı edeceğiz.Sabah saat 08:00 gibi resepsiyonu arıyoruz , meyve suyu ve tost'u da bulunan oldukça zengin kahvaltımız odaya geliyor.Balkon'da kahvaltımızı ederken kendimize piyango çıkmış gibi hissediyoruz.
Bu manzara,otel kalitesi,fiyat, hepsi mükemmel.Vaktimiz olsa burada daha uzun kalabilirdik.Kahvaltı sonrası 1 gece daha kalmak için otel sahibiyle konuşuyor ,yer olduğunu öğrenince çok seviniyor, bölgedeki plajları gezmek üzere yola çıkıyoruz.
İlk gideceğimiz plaj olan 35 km. uzaklıktaki Paralia Chiliadou için dağları aşmamız gerekiyor.
Yollar düzgün fakat bol virajlı., sıcaklık bir ara 20 C'ye kadar düşüyor. Yemyeşil ,kekik kokulu dağlarda manzaralar çok güzel.
Bir süre sonra geldiğimiz yol iki'ye ayrılıyor, biz kestirme olan yolu seçince yokuş aşağıya yağışsız havada düzgün toprak bir yoldan 5 km. gitmemiz gerekiyor, sonra karşımıza ahşap bir köprü çıkınca arabadan inip bizim araba buradan geçebilir mi diye bakıyoruz.

O sırada köprünün karşısından geçen 2 bisikletli görünce ise '' tamam işte medeniyete geldik '' diye düşünüyoruz.Bu yollar jeep'ler için ise asfalt kalitesinde sayılabilr.Köprüyü geçtikten kısa bir süre sonra sahile ulaşıyoruz. Sahil çok uzun bir kumsalı ve biraz ilerde daha küçük çadırcıların kamp yaptığı diğer bir kumsalı barındırıyor.
Issız,turkuaz bir deniz,dalga ve kuş sesleri dışında bir şey duyulmuyor.Fethiye 'deki Kelebekler Vadisi gibi bir yer,son 5 km 'si toprak olan yolda bir ara geri dönsek mi diye düşünmüştük ama iyi ki gelmişiz.Deniz dalgalı,şu an pek kalabalık değil,biz de girmeye cesaret edemedik.Sahil de bir kaç cafe bulunuyor.Bir tanesine girip bir şeyler içeceğiz.
Oturduğumuz cafe'nin  köy bakkalı gibi bir bakkal dükkanı bulunuyor.Take away (Al Götür) veya buzdolabından içecek bir şey alırsanız daha ucuz,cafe de oturunca garson geliyor ve küçük bir fark ekliyorlar.Bu eşsiz manzaraya karşı içkimizi yudumlarken bir yandan da nasıl geri döneceğimizi düşünüyoruz.
Navigasyon'dan bakınca yolu biraz uzatan fakat asfalt olan diğer yolu görüyor ve bu yoldan gitmeye karar veriyoruz.Yolumuz 20 km. kadar uzasa da bu tercihimiz iyi oldu.Kymi yolunda dönerken gördüğümüz küçük yerleşim yerinin manzarasını beğenince sahile iniyoruz.
Yalnız burası uzaktan çok güzel görünse de denize girebilecek bir plajı bulunmuyor.Bu yerleşim yerinde ''Dikkat köpek var'' gibi tabelalarda bulunuyor.Etrafta insan görünmüyor.
Deniz kenarına bakalım derken dönüşte bağlı olmayan bir köpeğin yanından geçerken biraz tedirgin olsak da, köpek bize aldırmadan yatıyor.Kymi tepelik bir konumda yer alıyor ve şehre giden bir kaç yol bulunuyor.Bu bölgeye giderseniz kestirme yerine ana yoldan devam etmeniz daha iyi olur.Çünkü biz kestirmeden gidelim derken tepelerde dar ve bir bölümü toprak yollardan ,dik yokuşlardan geçmek zorunda kaldık.
Şu ana kadar bugün 2 plaj dolaştık,çok güzel manzaralar gördük, fakat henüz yüzemedik.Bu yüzden Kymi sahilindeki plaja gidiyoruz.
Burası sessiz  ve sakin, bir kaç yüz metre ilerde bir beach'de bulunuyor.Biz ağaçların altına koltuklarımızı açıp biraz dinlendikten sonra yüzüyoruz.Doğası harika bir yer.Kaldığımız otelin manzarasından çok etkilendiğimiz için akşam yemeğini balkonda yemeğe karar veriyoruz.Bunun için Kymi girişindeki Souvlakici'den şiş kebaplar alıp yanına oda da salata yapıyor,eşsiz bir manzara eşliğinde yemeğimizi yiyoruz.
Yarın Skopelos adasına geçeceğiz.

Evvoia Adasında Limni'den Kymi'ye Gideceğiz

Sabah kaldığımız Limni şehrine 10 km.mesafede Rovies tatil beldesinde sahilde yürüyüş yapıp
odamızda deniz manzarası ve kuş sesleri eşliğinde kahvaltı ettikten sonra yola çıkacakken Apart'ın sahibi yine '' size kahve yapayım '' deyince onu kırmıyoruz ve kahve içip yola çıkıyoruz.
Evvoia (Eğriboz veya Evia adasında ) güney yönünde giderek dağları aştıktan sonra
Eretria'ya geliyoruz.Düzgün yapılaşmış şık cafelere sahip sahili ilgimizi çekiyor,kahve ve yüzme molası veriyoruz.
Bölge turistik ve oldukça çok otele ev sahipliği yapıyor.Yol üstünde bir yerde daha yüzdükten sonra
Skopelos adasına geçiş yeri olan Kymi'ye geliyor,limanda feribot saatleri,fiyatlarına bakıp 2 gün sonrasına biletimizi alıyoruz.
Bu tatilimizin ana rotası belli olmakla birlikte beğendiğimiz yerlerde daha fazla kalabilme esnekliğine sahip olmak için bir sonraki kalacağımız yere ya bir gün önce rezervasyon yapıyoruz veya bazen de rezervasyonsuz gidip bir kaç yere bakıyoruz.Kymi'de kalacağımız Panorama Hotel'i fazla aramadan kolayca buluyoruz.Çok bakımlı ve düzenli olan 4-5 yıldızlı otel havasındaki bu apart otelde şık görüntülü odamızın manzarasını görünce önce inanamıyoruz.
Biraz dik yokuşla bir kaç yüz metre yukarı çıkılan bu uygun fiyatlı otel şehri panoramik görüyor ,panoramik manzara da çok güzel görünüyor.Bu manzara İtalya Sicilya'da ünlü Taormina kasabasına çok benziyor.
Bu gün dağ tepe aşarak 140 km yol geldiğimiz için biraz yorulduk.Şehre inip feribot iskelesinin karşısında ağaçların altında ki salaş restoranda önce menüden fiyatlara ve yemek çeşitlerine bakıp oturuyoruz.Bizim şiş kebabımız olan Souvlaki yanı sıra daha önce Yunanistan'ın her yerinde olan fakat denemediğimiz Musakka siparişi veriyoruz.
Yunanistan'da et fiyatları bize göre çok ucuz.Sanırım bunun da etkisiyle şiş kebaplarında 1 şişteki et bizdeki 2 şişe karşılık geliyor.Daha yağsız yapıyorlar.Bu restoran'da bir pasta görüntüsünde servis edilen Musakka ise gerçekten çok lezzetliydi.
Yemek sonrası şehrin girişindeki pastaneye gidip arasında muhallebi olan baklava yiyoruz.Bu tatlı ülkenin bir çok yerinde bulunuyor,fakat burada çok şekerli yapmışlar.
Tatlımızı da yedikten sonra odamıza dönüyor,Bu çok beğendiğimiz otelde yer varsa 1 gece daha kalmak için yarın konuşacağız.Bölgeyi bu muhteşem yerde daha fazla kalarak gezmek istiyoruz.

Bugün Kamena Vourla'dan Evvoia (Eğriboz) Adasına Gidiyoruz

Dün akşam İstanbul'dan direkt olarak geldiğimiz yerli turistlerin ilgi gösterdiği Kamena Vourla doğal güzelliği,sıcaklığı ve kalabalığıyla bizi çok şaşırttı.Sabah erken kalkıp bu şirin tatil kasabasını yürüyerek gezerken çok da küçük olmadığını farkediyorum.
Sahil yanısıra daha çok yazlıkların bulunduğu burun bölgesinde de deniz kenarı restoranlar ve çay bahçeleri bulunuyor.Bugün kaldığımız Hotel Noufara'da
oda da kahvaltı edeceğimizden bir fırına uğrayıp börek alırken bölgede fiyatların oldukça ucuz olduğunu bir kez daha farkediyorum.Sabah kasabanın sakin ve güzel denizinde yemyeşil tepeleri seyrederek yüzüp kahvaltı ettikten sonra yakındaki balıkçı kasabası Arkitsa'ya geçip
Evvoia adasındaki Aedipsos'a doğru feribotla yola çıkıyoruz.
Feribot'un yanaştığı Aedipsos 'da bir tatil kasabası, burada market'in yerini sorup bir kaç şey aldıktan sonra bölge plajlarını gezip beğendiğimiz bir tanesinde denize giriyoruz.
Öğle yemeklerini genelde sandviçle geçiştirdiğimiz bu tatilimizde yemek için vakıt ayırmamamız gidilecek çok yer olduğundan daha fazla yer görmemizi de sağlıyor.
Yol üstünde yazlıkların olduğu bir yerde daha yüzdükten sonra

gece konaklayacağımız Limni şehrine yaklaşık 10 km.mesafedeki Rovies'de.kalacağımız Lappas Apart'a gelince pansiyon sahibi tarafından çok sıcak karşılanıyoruz.
Pansiyonun sahibi bayan ikram edeceği kahvemizi nasıl istediğimizi soruyor.Giderken de kahve içmeden bırakmam diyor.
Sohbet ederken yazın 6 ay burada kaldığını ,kışın Adriyatik tarafında yaşadıklarını ve o bölgede de çok güzel göller olduğunu,bizim yıllar içinde burada gördüğü 2.Türk aile olduğumuzu anlattı.80'li yıllarda İstanbul'a gelmiş ve çok beğenmiş.Adanın güney bölümünün kurak olduğunu söyleyince bu bölgeyi tatil planımızdan çıkarıyoruz.Bu sıcak karşılama sonrası eşyalarımızı odaya bırakıp sahile inip yüzüyor,
giyinip hazırlandıktan sonra akşam yemeği için yakındaki Limni şehrine arabayla gidiyoruz.
Pek turistik görünmeyen Limni şehri eski ve bakımlı evlere sahip şirin bir yer.Sahilinde yürürken yorulmuyoruz,çünkü oldukça küçük bir yer.
Restoranlar'ın menülerini inceledikten sonra sahilde deniz kenarında bir yerde oturup deniz ürünleri siparişi veriyoruz.Burada deniz ürünlerinin fiyatları Yunanistan geneline göre biraz daha ucuz.Deniz ürünlerini neredeyse her yerde buradaki gibi güzel yapıyorlar.
Yemekten kalkarken garsonun hesabı 10 € gibi önemli bir rakam eksik aldığını fark edince hemen içeriye gidip bu rakamı iade ediyoruz.Bize çok teşekkür ediyorlar.Aslında bu tür şeyler ülke imajları için çok önemli.Bölgeye pek Türk turist gelmediğinden yerel insanların değerlendirmeleri bir ülkeden gelen gördükleri insanlarla sınırlı kalıyor.Böyle yerlerde davranışların sanki bir milli takım oyuncusu gibi çok önemli olduğunu düşünüyorum.Ve biz Limni'den en azından o aile işletmesi restoran çalışanlarının gözünde olumlu bir imaj bırakarak ayrıldığımızdan dolayı kendimizi mutlu hissederek odamıza gidip uyuyoruz.