Adanaya ilk geldiğimizdeki izlenimim düzenli şehirleşmiş bir yer olduğuydu .
Hava sıcak fakat terletmiyordu . Eşyalarımızı bıraktık ve Seyhan nehri civarında dolaştık .
Seyhan nehri çevresindeki yürüyüş yollarıyla biraz Paristeki Seine nehrini andırıyordu , bir cafede birşeyler içtik ve sakin nehri izleyerek yol yorgunluğumuzu attık . Karnımız yavaş yavaş acıkmaya başlamıştı , arkadaşımızın önerdiği Karataş tarafına doğru bir kebapçıya gittik .
Burası bayağı büyük bir yerdi . Şalgam suyunun yanında ikram olarak önce salata , maydanozlu soğan ve pide geldi .
Kebabın yanında söylediğimiz güveçte yapılmış peynirli humus güzeldi.
Ana yemek olarak herşeyden denemiş olmak için karışık ızgara tabağı aldık .
Etler çok yumuşak ve suluydu .
Adanada tatlı olarak ne yendiğini merak edip mutfağa gittim ve karşıma çıkan burma kadayıftan sipariş ettim .
Burma kadayıf güzel fakat fazla özel değiildi .
Yarın Tarsus ve Mersine Gideceğiz.
Roma Antakya Rio MALI Tokyo Gökçeada Budva AVRUPA Kho Samui KEŞFEDİLMEMİŞ YERLER Santiago G.AMERİKA Amsterdam Londra NEPAL Hopa Moskova AVUSTRAlYA Pekin K.AMERIKA Kars NewYork Rodos Bali KEŞFEDİLMEMİŞ TATİLLER Melbourne AFRIKA Katmandu Santiago HINDISTAN Maca Pichu Sao Paulo Izmir Utrecht St.Petersburg Antalya Shangai Baku Askabat Caracas Lima Split Montreal Artvin Budapeste Bruksel Nairobi KUBA San Diego Sidney
Tarsusta Kahvaltı Edip Mersinde Tantuni Ve Ciğer Şiş Yemeye Gidiyoruz
Adana'dan Mersin'e gitmeden önce Tarsusa geçip arkadaşımızla kahvaltı edeceğiz .
Tarsus modern bir yer . Yenilenmekte olan tarihi sokakları etkileyici .
Tarihi sokaklarda dolaşıyor , sonra kahvaltı için bir göçebe çadırı gibi düzenlenmiş restorana gidiyoruz .
Burada güzel bir kahvaltı ediyor ,
Şelaleye geçiyoruz .
Burası şehir içinde ferah ,serin bir yer ,çevresinde cafe restoranlarda var .
Şelaleden gelen su sesi insanı dinlendiriyor .Sonra Mersine doğru yola çıkıyoruz.
Mersine ilk gelişim. İlk izlenimim modern , tarihi olan bir şehir olduğu şeklindeydi . İnsanlarla tanıştığımda ise medeni davranışları etkileyiciydi .
Önce yeni yapılan marinaya gidiyor , sahilde kahve içiyoruz .
Mersindeki marina gözü yormayan bir kaç mağazası ve mimarisi ile çok şık görünüyor .Kalacağımız yere gidip biraz dinlendikten sonra ''Her şey yerinde yenir '' diyerek tantuniciye gidiyoruz . Restoranda önce şalgam suyu eşliğinde söğüş domates , acı biber ,şalgam ,limon ,salata servisi yapıyorlar .
Daha önce İstanbulda tantuni yemiş fakat pek beğenmemiştim.
Burada yediğimiz gerçek tantuni ise çok farklı ve güzeldi . Ertesi gün sabah kahvaltı sonrası dışarı çıktığımızda parkların güzelliği karşısında adeta büyülendik .
Günü şehri gezerek geçirdik .
Mersin İdman Yurdu futbol takımının maçlarını oynadığı stadın yanından geçtik ,
bir caddede karşılaştığımız nostaljik şerbetçiyi izledik ,
sahilde dolaşıp kahve içtik .
Akşam ise ciğer yemek için gittiğimiz restoranda adeta bir yemek şöleni ile karşılaştık . Başlangıç olarak sofraya önce yöresel tandır ekmeği ,
arkasından enfes görünümlü çiğ köfte ,
sonra pastırmalı humus ,
, meşhur şişte ciğer geldi .
Lavaş ekmeği içine şişte ciğerin nasıl hazırlanacağını garson arkadaş bize gösterdi .
Daha sonra gelen karışık şiş ise çok lezzetliydi .
Çok doymuş olsakta böyle bir teklife hayır denemezdi . Yemeğin üzerine peynirli irmik helvasıyla finali yaptığımızda Antakya , Gaziantep , Adana , Mersin yemek tatilimizin sonuna gelmiştik .
Tarsus modern bir yer . Yenilenmekte olan tarihi sokakları etkileyici .
Tarihi sokaklarda dolaşıyor , sonra kahvaltı için bir göçebe çadırı gibi düzenlenmiş restorana gidiyoruz .
Burada güzel bir kahvaltı ediyor ,
Şelaleye geçiyoruz .
Burası şehir içinde ferah ,serin bir yer ,çevresinde cafe restoranlarda var .
Şelaleden gelen su sesi insanı dinlendiriyor .Sonra Mersine doğru yola çıkıyoruz.
Mersine ilk gelişim. İlk izlenimim modern , tarihi olan bir şehir olduğu şeklindeydi . İnsanlarla tanıştığımda ise medeni davranışları etkileyiciydi .
Önce yeni yapılan marinaya gidiyor , sahilde kahve içiyoruz .
Mersindeki marina gözü yormayan bir kaç mağazası ve mimarisi ile çok şık görünüyor .Kalacağımız yere gidip biraz dinlendikten sonra ''Her şey yerinde yenir '' diyerek tantuniciye gidiyoruz . Restoranda önce şalgam suyu eşliğinde söğüş domates , acı biber ,şalgam ,limon ,salata servisi yapıyorlar .
Daha önce İstanbulda tantuni yemiş fakat pek beğenmemiştim.
Burada yediğimiz gerçek tantuni ise çok farklı ve güzeldi . Ertesi gün sabah kahvaltı sonrası dışarı çıktığımızda parkların güzelliği karşısında adeta büyülendik .
Günü şehri gezerek geçirdik .
Mersin İdman Yurdu futbol takımının maçlarını oynadığı stadın yanından geçtik ,
bir caddede karşılaştığımız nostaljik şerbetçiyi izledik ,
sahilde dolaşıp kahve içtik .
Akşam ise ciğer yemek için gittiğimiz restoranda adeta bir yemek şöleni ile karşılaştık . Başlangıç olarak sofraya önce yöresel tandır ekmeği ,
arkasından enfes görünümlü çiğ köfte ,
sonra pastırmalı humus ,
, meşhur şişte ciğer geldi .
Lavaş ekmeği içine şişte ciğerin nasıl hazırlanacağını garson arkadaş bize gösterdi .
Daha sonra gelen karışık şiş ise çok lezzetliydi .
Çok doymuş olsakta böyle bir teklife hayır denemezdi . Yemeğin üzerine peynirli irmik helvasıyla finali yaptığımızda Antakya , Gaziantep , Adana , Mersin yemek tatilimizin sonuna gelmiştik .
Kuzey Ege Tatiline Çıkıyoruz
Bu 20 günlük tatilimizde Çeşmeden Gökçeadaya kadar Egenin kuzeyini keşfedeceğiz . Otomobille yapacağımız bu turda nereyi güzel görürsek uğramayı ve orada konaklamayı düşünüyoruz .
Tabi bulunmaktan hoşlandığımız güzel İzmire uğramayı ihmal etmeyeceğiz . Çünkü bu şehrin havasını hissetmek bir ömre bedel. Yol üzerinde Akhisardan geçerken süper lige çıkan Akhisar Belediyesporu selamlıyor ,
tatilimizin başlangıcı olan İzmire ulaşıyoruz . 41 farklı yere uğradığımız 20 günlük Kuzey Ege tatilimizi ne kadarlık bir harcamayla tamamladığımızı duyduğunuzda oldukça şaşıracaksınız . Yarın Seferihisara da uğrayarak Karaburuna geçeceğiz. Tatilimizin nasıl geçeceğini bende merak ediyorum .
Tabi bulunmaktan hoşlandığımız güzel İzmire uğramayı ihmal etmeyeceğiz . Çünkü bu şehrin havasını hissetmek bir ömre bedel. Yol üzerinde Akhisardan geçerken süper lige çıkan Akhisar Belediyesporu selamlıyor ,
tatilimizin başlangıcı olan İzmire ulaşıyoruz . 41 farklı yere uğradığımız 20 günlük Kuzey Ege tatilimizi ne kadarlık bir harcamayla tamamladığımızı duyduğunuzda oldukça şaşıracaksınız . Yarın Seferihisara da uğrayarak Karaburuna geçeceğiz. Tatilimizin nasıl geçeceğini bende merak ediyorum .
İzmirden Balıklıova Ve Seferihisara Uğrayarak Karaburuna Gidiyoruz
Öğlene doğru İzmirden Balıklıovaya doğru yola çıkıyoruz .
Burası İzmir Karaburun yolunda Çeşme kavşağından yaklaşık 10 km. sonra ulaşılan şirin bir sahil köyü . Balıklıovaya ulaştığımızda sakin ve tertemiz deniz bizi karşılıyor .
Önce bir şeyler mi yesek , sonra mı yüzsek derken olağanüstü güzellikteki deniz bizi kendisine çekiyor , kendimizi ılık sularda buluyoruz .
Yüzdükten sonra karnımız epeyce acıktığından kendimizi tahta iskeledeki masalardan birine atıyor , kalamar , midye , patates kızartması ve bira siparişi veriyoruz . Yemek sonrası Seferihisar 'a doğru yola çıkıyor , İzmirli arkadaşlarımızla onların önerdiği bir plajda buluşuyoruz .
Hava çok sıcak olduğundan kendimizi serin sulara atıyoruz .
Seferihisarın denizi serin ve çok berrak . Doğası ise muhteşem .
Geldiğimiz beach çok şık ,servis çok iyi ve bir aile ortamı sözkonusu ,
fiyatlarsa İstanbul ve Çeşmeye göre oldukça uygun .
Biraz yüzme biraz sohbet derken havanın karardığını bile farkedemiyoruz. Gece Karaburuna geçip yarın Ardıç ve Mordoğan 'a gideceğiz .
Burası İzmir Karaburun yolunda Çeşme kavşağından yaklaşık 10 km. sonra ulaşılan şirin bir sahil köyü . Balıklıovaya ulaştığımızda sakin ve tertemiz deniz bizi karşılıyor .
Önce bir şeyler mi yesek , sonra mı yüzsek derken olağanüstü güzellikteki deniz bizi kendisine çekiyor , kendimizi ılık sularda buluyoruz .
Yüzdükten sonra karnımız epeyce acıktığından kendimizi tahta iskeledeki masalardan birine atıyor , kalamar , midye , patates kızartması ve bira siparişi veriyoruz . Yemek sonrası Seferihisar 'a doğru yola çıkıyor , İzmirli arkadaşlarımızla onların önerdiği bir plajda buluşuyoruz .
Hava çok sıcak olduğundan kendimizi serin sulara atıyoruz .
Seferihisarın denizi serin ve çok berrak . Doğası ise muhteşem .
Geldiğimiz beach çok şık ,servis çok iyi ve bir aile ortamı sözkonusu ,
fiyatlarsa İstanbul ve Çeşmeye göre oldukça uygun .
Biraz yüzme biraz sohbet derken havanın karardığını bile farkedemiyoruz. Gece Karaburuna geçip yarın Ardıç ve Mordoğan 'a gideceğiz .
Karaburunda Ardıç Ve Mordoğan Koylarına Gideceğiz
Karaburunda masmavi bir gökyüzüne uyandık , hava açık , belliki sıcak olacak bu yüzden önce Ardıç koyuna gitmeye karar verdik .
Karaburuna yaklaşık 10 km. mesafedeki Ardıç koyuna yaklaştıkça isabetli bir karar verdiğimizi düşünmeye başladık. Çünkü burasının dalgalı denizi rüzgar olduğu anlamına geliyordu . Eşyalarımızı kumsala , kendimizi serin sulara bıraktık . Yarım saat yüzdükten sonra kumsaldan geçen mısırcıyı gördük ve tanesi 2 TL 'den mısır aldık .
Sıcak havada rüzgarlı bir plaj bize iyi geldi .
Öğle yemeği için plajın yanındaki salaş cafeye gittik ,Kumru yedik .
Yemek sonrası biraz dinlendik ve Mordoğan 'a gitmek üzere yola çıktık .
Mordoğan Karaburuna 20 km. uzaklıkta şirin ve modern bir kasaba . Burası oldukça büyük bir yer ve sahilde oteller bulunmakta .
Eşyalarımızı plaja bırakıp denize girdik . Burada Ardıç 'ın aksine hiç dalga yoktu . Bu yüzden sıcakta denizden çıkmak istemedik . Sonrasında Karaburuna geri döndük .
Yarın Çeşme tarafına gideceğiz .
Karaburuna yaklaşık 10 km. mesafedeki Ardıç koyuna yaklaştıkça isabetli bir karar verdiğimizi düşünmeye başladık. Çünkü burasının dalgalı denizi rüzgar olduğu anlamına geliyordu . Eşyalarımızı kumsala , kendimizi serin sulara bıraktık . Yarım saat yüzdükten sonra kumsaldan geçen mısırcıyı gördük ve tanesi 2 TL 'den mısır aldık .
Sıcak havada rüzgarlı bir plaj bize iyi geldi .
Öğle yemeği için plajın yanındaki salaş cafeye gittik ,Kumru yedik .
Yemek sonrası biraz dinlendik ve Mordoğan 'a gitmek üzere yola çıktık .
Mordoğan Karaburuna 20 km. uzaklıkta şirin ve modern bir kasaba . Burası oldukça büyük bir yer ve sahilde oteller bulunmakta .
Eşyalarımızı plaja bırakıp denize girdik . Burada Ardıç 'ın aksine hiç dalga yoktu . Bu yüzden sıcakta denizden çıkmak istemedik . Sonrasında Karaburuna geri döndük .
Yarın Çeşme tarafına gideceğiz .
Bu gün Karaburundan Çeşmeye Gidiyoruz
Kahvaltı sonrası Karaburundan günübirlik Çeşmeye Gitmek üzere yola çıkıyoruz .
Aslında bugün bizim için Çeşmeye gitmek bir amaç olmaktan çok yol üzerinde ilginç yerler olduğundan bir araç niteliğinde olacak .
Yenilimandan sonrası dağ yoluna sapıyor ,yolda eşeğiyle bir şeyler taşıyan teyzeyle karşılaşıyor ,
aşağıda görünen yolunu bulamadığımız enfes bir koya tepeden bakıyor,
kısmen yıkılmış eski rum köylerinden geçiyor ,
etkileyici görüntülerin fotoğraflarını çekiyoruz.
Karaburun bölgesinin tarihi geçmişi çok eskiye dayandığından tarihle iç içe bir yolculuk yapıyoruz.
Bu yolu kullanarak Karaburundan Çeşmeye durmadan 1,5 saatte ulaşabilirsiniz.Yol üstünde Türkiyeye çok yakın olan Sakız adasınıda izleyebilirsiniz . Bir süre sonra geldiğimiz Küçükbahçe 'de dağlardan görüp yanına yaklaşamadığımız güzel plajlardan birine ulaşıyoruz .
Buraya köyün içinden geçerek ulaşıyorsunuz .
Sahilin arkasındaki cafede kahvelerimizi içip berrak denizde yüzüyoruz.
Yol üzerinde çok sayıda ıssız ve eşsiz koyla karşılaşıyoruz.
Dağ yolunu bitirdikten bir süre sonra Ildırıya ulaşıyor ,
burada arkadaşlarımıza uğrayıp yemek yiyoruz.
Daha sonra Ilıcadan geçerek Altınkum plajına gideceğiz .
Altınkum plajında oldukça serin bir denizle karşılaşsakta hava çok sıcak olduğundan yüzüyoruz.
Burada da doğa çok güzel . Sonrasında Çeşmeye geçiyor ,
meşhur sakızlı dondurmadan yerken günün yorgunluğunu atıyoruz.
Çeşme o kadar şık ve güzel ki , sahilin karşısındaki roro limanı hiç şık ve doğru yere yapılmış görünmesede o dahi burasının güzelliğini bozamamış.
Önce sahilde dolaşıyoruz . Hava sıcak olsa da akşam saatleri yaklaştığından hafif bir serinleme insanı rahatlatıyor .
Kalenin yanından geçiyor ve şık çarşıya giriyoruz.
Çeşmenin sakızlı dondurması gibi sakızlı kurabiyeside ünlü .
Sergi haline getirilmiş eski bir kilisede kitap satın alıyor ,
fayton turunu bir başka gelişimize erteliyor ,
tekrar sahil tarafına gidiyoruz .
Limanda biraz dolaştıktan sonra
akşam yemeği olarak Çeşmenin meşhur kumrusundan yiyor
ve Karaburun'a geri dönüyoruz . Yarın İzmir üzerinden Çandarlıya gideceğiz.
Aslında bugün bizim için Çeşmeye gitmek bir amaç olmaktan çok yol üzerinde ilginç yerler olduğundan bir araç niteliğinde olacak .
Yenilimandan sonrası dağ yoluna sapıyor ,yolda eşeğiyle bir şeyler taşıyan teyzeyle karşılaşıyor ,
aşağıda görünen yolunu bulamadığımız enfes bir koya tepeden bakıyor,
kısmen yıkılmış eski rum köylerinden geçiyor ,
etkileyici görüntülerin fotoğraflarını çekiyoruz.
Karaburun bölgesinin tarihi geçmişi çok eskiye dayandığından tarihle iç içe bir yolculuk yapıyoruz.
Bu yolu kullanarak Karaburundan Çeşmeye durmadan 1,5 saatte ulaşabilirsiniz.Yol üstünde Türkiyeye çok yakın olan Sakız adasınıda izleyebilirsiniz . Bir süre sonra geldiğimiz Küçükbahçe 'de dağlardan görüp yanına yaklaşamadığımız güzel plajlardan birine ulaşıyoruz .
Buraya köyün içinden geçerek ulaşıyorsunuz .
Sahilin arkasındaki cafede kahvelerimizi içip berrak denizde yüzüyoruz.
Yol üzerinde çok sayıda ıssız ve eşsiz koyla karşılaşıyoruz.
Dağ yolunu bitirdikten bir süre sonra Ildırıya ulaşıyor ,
burada arkadaşlarımıza uğrayıp yemek yiyoruz.
Daha sonra Ilıcadan geçerek Altınkum plajına gideceğiz .
Altınkum plajında oldukça serin bir denizle karşılaşsakta hava çok sıcak olduğundan yüzüyoruz.
Burada da doğa çok güzel . Sonrasında Çeşmeye geçiyor ,
meşhur sakızlı dondurmadan yerken günün yorgunluğunu atıyoruz.
Çeşme o kadar şık ve güzel ki , sahilin karşısındaki roro limanı hiç şık ve doğru yere yapılmış görünmesede o dahi burasının güzelliğini bozamamış.
Önce sahilde dolaşıyoruz . Hava sıcak olsa da akşam saatleri yaklaştığından hafif bir serinleme insanı rahatlatıyor .
Kalenin yanından geçiyor ve şık çarşıya giriyoruz.
Çeşmenin sakızlı dondurması gibi sakızlı kurabiyeside ünlü .
Sergi haline getirilmiş eski bir kilisede kitap satın alıyor ,
fayton turunu bir başka gelişimize erteliyor ,
tekrar sahil tarafına gidiyoruz .
Limanda biraz dolaştıktan sonra
akşam yemeği olarak Çeşmenin meşhur kumrusundan yiyor
ve Karaburun'a geri dönüyoruz . Yarın İzmir üzerinden Çandarlıya gideceğiz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)