Tatilimizin Sonunda Samsun 'u Geziyoruz

Şehre girişte hafif bir kanalizasyona benzer bir koku hssediliyor. Umarım yazın bu koku artmıyordur.
Bir süre sonra Atatürkün Samsuna çıktığı gemi olan Bandırma Vapuru bizi karşılıyor .
Bandırma Vapurunu küçücük , bir romorkör büyüklüğünde fakat etkileyici .
İçinde Atatürke ait eşyalar , resimler ,
mumya heykellerle canlandırmalar bulunuyor.
Bu ufacık gemiyle başlayan yolculukta neler başarılmış diye düşünmeden edemiyoruz.
Bölgede hayvanat bahçesi ve Rus pazarı var fakat sıcak havada ilgimizi çekmiyor .

Teleferikle Amisos tepesine çıkalım diyor fakat teleferiğe ulaşamayınca arabamızla çıkıyoruz. Tepeden şehrin doldurulmuş sahili görülüyor.Birde cafe var . Oradan ayrılınca nereye gideceğimize karar veremiyoruz. Uçağımızın hareketine hala 4 saat var . Şöyle bir dolaşalım derken Atakum tabelasını görünce o yönde ilerliyoruz.
Orada oteller olduğunu duymuştum .Atakum 'a gelince İstanbuldaki Bağdat Caddesinin kumsal kenarı olanı şeklinde tarif edilebilecek bir yerle karşılaşıyoruz . Burası Samsun 'un sanırım lüks semti , kumsal ve cafeler çok şık .
Biz gittiğimizde akşam saat 6 'ya geliyor ve piyasa zamanıydı. Şıklık yarışında Bağdat Caddesinden aşağı kalır bir görüntü yoktu, farkı ise uçsuz bucaksız kumsalıydı. Burada oturup bir şeyler içtik . Fiyatlarsa Bağdat Caddesi cafelerinin biraz altındaydı .
Atakum 'u çok beğenince ayrılmak istemedik ,ayrılmak istemeyince şehirde yemek yiyeceğimiz süre kalmadı.Havaalanına doğru yola çıktık.

Bu tatilde dizel aracımızla 75 TL 'lik mazotla 470 km. civarı bir yol yaptık .Havaalanında aracımızı teslim ettik ve uçağımıza binerek İstanbul ' a döndük.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder