4.Gün Kuzulimanı Plajında Yüzüp Zeytinli ve Tepeköy 'e Gideceğiz

Sabah kahvaltı sonrası önce feribotların yakınında bulunan Kuzulimanına gidiyoruz .
Burada güneşlenip denize girdikten sonra kumsalın arka tarafındaki salaş cafeye gidip kahvelerimizi içiyoruz.

Sonrasında Tepeköy 'e doğru yola çıkıyoruz.
Dar yollardan bayağı yükseğe tırmandıktan sonra köye ulaşıyoruz. Tepeye yaklaştıkça adanın bir çok yerinden gördüğümüz dağlardan birisinin zirvesine doğru ilerlediğimizi farkediyoruz.
Bu köyde bir kaç cafe ve restoran bulunuyor. Bir şarap evine girip şarapları tadıyor ve beğendiğimiz bir tanesini alıyoruz. Bölgenin şarapları konusunda bilgi aldıktan sonra Tepeköy 'e çıkarken sağ tarafta bulunan Çınaraltına gidiyoruz.
Yüksekten ileriye bakınca uçsuz bucaksız deniz ve yeşillik insanı etkiliyor.
Uzakta hayal meyal bir de ada görünüyor . Burada büyük bir çınar var ve insanlar dağdan su dolduruyor.
Tepeköyden ayrılıp Zeytinli 'ye gidiyoruz.
Zeytinli Tepeköy'e göre daha turistik bir yer .
Pansiyon ve şık cafe ,restoranlar bulunuyor .
Burada bir cafeye girip sakızlı muhallebi , krem karamel ,
çikolatalı muhallebi siparişi veriyoruz .
Manzara çok güzel .Bir ovada bulunan Gökçeada merkezini uzaktan seyrederken sakızlı kahvelerimizi yudumluyoruz.
Ayrılırken cafenin girişindeki resimlere bakmam yaşlıca bir beyin ilgisini çekti ve baktığınız resim Beyoğluspor'un dedi . Biraz sohbet edince kendisinin soldaki resimdeki Beşiktaş futbol takımı kadrosundaki Hristo olduğunu belirtti .Fotoğrafa baktığımda Beşiktaş tarihinin efsane kadrolarından birisi olduğunu farkettim . Çünkü Hristo amca 'nın takımdan saydığı tüm isimleri duymuştum . Kendisine veda ederken Türk futbol tarihinin yaşayan bir efsanesiyle karşı karşıya olduğumuzun farkında olarak oradan ayrıldık .

Saat henüz erken olduğundan kendimize bahane yaratıp Aydıncık 'a gidiyor ve geç öğle yemeğimizi burada bir salaş cafede yiyor , sonrasında yüzüyoruz. Burası çok güzel bir plaj .
Bugün Aydıncıkta akşam 7.30 ' a kadar kalıyor ve ayrılmak istemesekte apartımıza dönüyoruz. Akşam yemeği için Bilal ustadan oğlak siparişlerimizi alıyor ve pansiyonumuzda pişiriyoruz . Sonra bir değişiklik yapıp hareketli Kaleköy Sahili yerine Yıldızkoy' a gidiyoruz .
Buradaki şık camping 'in barına oturup kahve içiyor ve mehtabı seyrederken Gökçeadanın insanı şaşırtan güzelliklerinden bahsediyoruz.

Ertesi gün hiç istemesekte bu cennet adadan ayrılarak tatilimizi bitirmiş olacağız . Karaburundan Gökçeadaya kadar 41 yeri gezdiğimiz 20 günlük Kuzey Ege tatilimizde , kendi aracımızla dolaştık , 9 gece otel veya pansiyonda , 11 gece arkadaşlarımızda konaklayarak yemek , alışverişler dahil kişi başı 1.500 TL harcadık .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder