Olympos , Phaselis , Teleferik Ve Çıralıya Gideceğiz

Gece yağmur yağmış olsa da hava açık görünüyor . Bu gün önce Adrasan'a oldukça yakın mesafedeki Olympos ' a gideceğiz .
Kahvaltı sonrası yola çıkıyor ve Olympos 'a geldiğimizde meşhur Kadirin Ağaç Evleri bizi karşılıyor .
İçeri girip dolaşıyoruz .
Burasının ilginç bir havası var .Bir çok ülkeden gelmiş gezginler ve samimi ortamı göze çarpıyor .
Burada kaya tırmanışı , deniz Kanosu ,tekne Turu , dalış , Kanyon Turu gibi bir çok doğa aktiviteleride bulunuyor .
Böyle salaş yerler benim çok hoşuma gidiyor .Burası aslında kalınası bir yer ve bir gün burada tatil yapmalıyız dyerek ayrılıp bir kaç km. ilerideki Olympos Harabelerine ilerliyoruz .
Tarihi milattan önceye dayanan Olympos Antik şehrinin medeniyeti çok etkileyici .
İnsan burasını görünce sanki geçmişte bugünkünden daha medeni dönemlerin yaşandığı hissine kapılıyor ki bazı yerlerde yapılan kazılarda daha sonraki medeniyetlerin öncekinden daha geri olduğunu gösteren televizyonda bir belgesel izlemiştim.
Olypos harabelerinde dolaşırken burada yaşayan insanların çok şanslı olduğunu düşünüyoruz . Burası için cennetin diğer adı diyebilirim .
Dolaşırken tarihi su kanallarına ,
kaya mezarlarına ,
mozaikli yapıya rastlıyoruz ,
küçük ahşap köprülerden,
Liman Anıt mezarlarından geçiyor,
Ören Yerine geliyoruz .
Issız plajda doğa harikası bir manzara bizi karşılıyor .
Burada denize koşuyor ve yüzüyor ,
karnımız acıkınca kumsalın arkasındaki salaş restorana gidip yemek yiyor ,
doğanın güzelliğinin yarattığı şaşkınlığın içinde etrafa bakıyor ,
hava bozmaya başlayınca geri dönüyoruz .
Bu cenneti andıran köşede küçük pansiyonlarda var. Olympostan Phaselis 'e geçiyoruz .
Burası da tarihi açıdan bakıldığında bu yüzyılda bile dünyada bir çok yerden daha ileri bir medeniyetin izlerini taşıyor .
Okuduğum '' Türkiyede Görülmesi Gereken 99 Yer '' adlı kitapta da belirtildiği gibi o dönemlerde denizyoluyla ulaşım çok daha hızlı olduğundan karayoluyla ulaşıma göre çok daha fazla kullanılıyor ,
bölgede nüfusu 100.000 'lere yaklaşan şehirler ,gelşmiş medeniyetler bulunuyordu .
Burada çok sayıda rus , ingiliz ,alman turistle karşılaşıyoruz .
Sahile doğru ilerliyor ,
deniz kıyısında yürüyoruz.
Bu güzel plajda denize girmeyi çok istesekte yağmur başlayınca vazgeçiyor ,
biraz daha dolaştıktan sonra ayrılıyoruz.
Çamyuvanın merkezine gelince sahile iniyoruz . Yağmur hızını arttırdığından fazla dolaşamasakta etkileyici manzarayı seyrediyoruz.
Çamyuvadan ayrılıp
Tahtalıdaki Olympos Teleferiğe geliyoruz .
Deniz seviyesinden 726 metre yüksekte bulunan teleferik istasyonundan kuş bakışı geniş bir alan görülebiliyor .
Saat geç olduğundan zirveye çıkmıyor , cafede oturup bir şeyler içiyor ,
Çıralıya doğru yola çıkıyoruz. Çıralı sahiline gelince yeni bir cenneti keşfettiğimizin farkına varıyoruz.Burada çok sayıda pansiyon tabelası dikkat çekiyor .
Kumsalda ortasında şömine olan bir cafede birşeyler içiyoruz.
Dönüşte Yanartaştaki yanartaşa da uğramak istesekte hava kararmak üzere .
Bu karanlıkta oraya gitmeyi başka bir tatile bırakarak Adrasan 'a dönüyoruz . Yarın Adrasanda tekne turuna çıkacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder