Tatillerde hızlı tempoya alışmış olmamız , sabah 9 ' da uyanmayı normal dışı bir durum gibi hissettirse de aslında yorgunduk , buna karşın hala çok yer görmek istiyorduk .
Utrecht 'e yaklaşık 40 km . uzaklıktaki Den Haag 'a arabayla gidiyoruz , arkadaşımızın pahalı park yeri olması endişesi gerçekleşmiyor ve Schveningen ' de (Şiveningen) kış olması nedeniyle sahildeki otoparkın ücretsiz olduğunu görüyoruz .
Den Haag 'ın uçsuz bucaksız görünen sahili Miami Beach ' i andırıyor . Yalnız burada kumsalın arkasında sıra sıra oteller yerine bir otelin yanısıra şık cafe ve restoranlar bulunuyor . Sıcaklık 6 - 7 C olsa da , hissedilen sıcaklık deniz kenarında çok düşük , donmamak için yürüyoruz ve sahil yolunun sonunda Hollanda daki klasik ayaküstü balıkçılarından biriyle karşılaşınca hemen içeri giriyoruz .
Yazın tatil ve balık cenneti olan Den Haag 'daki bu balıkçı 'da menü 'de hamsiye de rastlıyoruz . Tezgahtaki hamsiler bizimki gibi . Balığın ismi ise sanırım bize ait .
Balık cennetinde deniz ürünleri çok ucuz .Bezelye çorbası , Mezgit benzeri sosla yenen bir balık , jumbo karides , kalamar ve içecek içeren ziyafer gibi menüye 15 Euro gibi bir ödeme yapıyor ve 3 kişi tıka basa doyuyoruz .
Sahilde yürüyüş sonrası şık bir cafede kahve içip dinlendikten sonra 21 Euro karşılığı 3 kişilik 5 -10 kez binişli tramvay bileti alıyoruz . Bu biletleri bitiremesekte , diğer şehirlerde de kullanılabiliyor .
Şehir merkezi Beyoğlu gibi kalabalık ve çok sayıda mağaza bulunuyor .
Ben tatilde yakın bir arkadaşımda kalıyorsam o ülkeyi tanımasamda kendimi uzun süredir orada ve evimde hissedebiliyorum , bunda gerçek arkadaşlığın yıllarca görüşülmese bile , özel olmasının payı var .
Biraz dolaşıp tramvayla sahildeki arabamıza dönüyor ve sonrasında Utrecht 'e evimize gidiyoruz . Eve dönünce biraz sohbet edip sonra uyuyoruz .
Ertesi gün Roterdam 'a gideceğiz .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder